Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Türkiye’deki üniversiteleri ele alan iki kritik rapor yayınladı: Mevcut siyasal baskı sürecinin Türkiye akademisi üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçlayan “Üniversitenin Olağanüstü Hali: Akademik Ortamın Tahribatı Üzerine Bir İnceleme” ve OHAL rejimi altında üniversitelerden ihraç edilen akademisyenlerin maruz kaldığı hak ihlallerinin ve kayıpların kapsamını, bunların travmatik etkilerini ele alan “Akademisyen İhraçları: Hak İhlalleri, Kayıplar ve Güçlenme Süreçleri”.
“Üniversitenin Olağanüstü Hali: Akademik Ortamın Tahribatı Üzerine Bir İnceleme” başlıklı raporun çalışmasında yer alan akademisyen Dr. Serdar Tekin Ahval ile Türkiye’de son yaşanan ihraç süreçlerinin tarihteki tasfiyeler içindeki yerini, yarattığı korku ve güvensizlik iklimini, üniversitelerde şekillenen ikili devlet düzenini ve raporun ‘baskıda özerklik’ olarak nitelediği pratiği tartıştı.

Kendisi de kamuoyunda “Barış Bildirisi” olarak da bilinen “Bu suça ortak olmayacağız!” başlıklı bildiriyi imzaladığı için öğretim üyesi olarak çalıştığı Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden 2017’de ihraç edilmiş olan Tekin, Ahval’e yaşanan tahribatın öğretim üyelerini üniversitelerde “şizofrenik denebilecek bir ikili referans çerçevesi içinde çalışmaya” zorunlu kıldığını söyledi.

Halen Toplum ve Bilim dergisinin yayın kurulunda yer almakta ve çalışmalarını Türkiye İnsan Hakları Vakfı ile İzmir Dayanışma Akademisi'nde sürdüren Tekin’e göre 15 Temmuz darbe girişimini izleyen iki yıllık olağanüstü hal sürecinde Türkiye’de akademik camianın sınırları yeniden çizildi.