Tea Shop Dream: Friends Build Biz in Istanbul's Grand Bazaar
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
Tea Shop Dream: Friends Build Biz in Istanbul's Grand Bazaar
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: Tea Shop Dream: Friends Build Biz in Istanbul's Grand Bazaar Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/tea-shop-dream-friends-build-biz-in-istanbuls-grand-bazaar/ Story Transcript: Tr: İstanbul'un büyülü atmosferinde,...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/tea-shop-dream-friends-build-biz-in-istanbuls-grand-bazaar
Story Transcript:
Tr: İstanbul'un büyülü atmosferinde, Grand Bazaar'da yazın sıcak ve canlı günlerinden biriydi.
En: In Istanbul's enchanting atmosphere, it was one of the hot and vibrant summer days at the Grand Bazaar.
Tr: Emir, Aylin ve Cem burada buluştu.
En: Emir, Aylin, and Cem met there.
Tr: Emir, genç ve hırslı bir adamdı.
En: Emir was a young and ambitious man, determined to start his own business.
Tr: Ailesinin maddi zorlukları onu bu yola itmişti.
En: His family's financial struggles had pushed him onto this path.
Tr: Aylin, artık başarılı bir seyahat blog yazarıydı.
En: Aylin was now a successful travel blogger.
Tr: Dünyayı gezmiş ve hayat hakkında geniş bir bakış açısına sahipti.
En: She had traveled the world and had a broad perspective on life.
Tr: Cem ise Emir'in kuzeni ve Aylin’in liseden arkadaşıydı.
En: Cem, Emir's cousin and Aylin's high school friend, was an artist trying to sell his paintings in the market.
Tr: Büyük çarşıdaki çay ocağında oturdular.
En: They sat at the tea shop in the Grand Bazaar.
Tr: Etrafları renkli halılar, baharat kokuları ve satıcıların yüksek sesle malını tanıttığı bir yerdi.
En: Surrounding them were colorful rugs, the scent of spices, and vendors loudly promoting their goods.
Tr: Emir derin bir nefes aldı ve söze başladı.
En: Emir took a deep breath and began to speak.
Tr: "Aylin, Cem, sizlerle birlikte büyük bir iş kurmak istiyorum," dedi Emir.
En: "Aylin, Cem, I want to start a great business with you," said Emir.
Tr: "Sizin yardımlarınıza ihtiyacım var."
En: "I need your help."
Tr: Aylin kaşlarını çattı.
En: Aylin frowned.
Tr: "Emir, sabit bir yerde kalmak benim için zor.
En: "Emir, staying in one place is hard for me.
Tr: Sürekli seyahat etmeyi seviyorum."
En: I love traveling constantly."
Tr: Cem de başını salladı.
En: Cem nodded in agreement.
Tr: "Ben de resimlerimi hemen satmak zorundayım.
En: "I also need to sell my paintings immediately.
Tr: Para kazanmam gerekiyor."
En: I need to make money."
Tr: Emir, iki yakın arkadaşının gözlerine baktı.
En: Emir looked into the eyes of his two close friends.
Tr: "Planım şöyle," dedi.
En: "Here's my plan," he said.
Tr: "Aylin, senin dünya gezmelerin ve geniş ağın bizim reklam yapmamıza yardımcı olabilir.
En: "Aylin, your travels around the world and your wide network can help us with advertising.
Tr: Cem, senin sanatsal yeteneklerin işimize benzersiz bir hava katacak."
En: Cem, your artistic talents will bring a unique touch to our business."
Tr: Aylin içini çekti.
En: Aylin sighed.
Tr: "Ama Emir, gezgin hayatı bırakmak istemiyorum.
En: "But Emir, I don't want to give up my traveling lifestyle.
Tr: Özgürlüğümü seviyorum."
En: I love my freedom."
Tr: Cem de düşünceli bir şekilde başını eğdi.
En: Cem bowed his head thoughtfully.
Tr: "Başarısız olursak korkuyorum Emir.
En: "I'm afraid of failing, Emir.
Tr: Benim hemen gelir elde etmem lazım."
En: I need to earn an income right away."
Tr: Emir, ceketinin cebinden bir not defteri çıkardı.
En: Emir pulled a notebook out of his jacket pocket.
Tr: "Bakın, iş planımı hazırladım," dedi.
En: "Look, I've prepared my business plan," he said.
Tr: "İlk altı ay boyunca risk olmadan deneme yapacağız.
En: "For the first six months, we'll conduct a trial without any risk.
Tr: Eğer işler iyi giderse, hep birlikte büyüyeceğiz."
En: If things go well, we will grow together."
Tr: Bir süre sessizlik hakim oldu.
En: There was a moment of silence.
Tr: Çekinerek teklifi kabul ettiler.
En: Tentatively, they accepted the proposal.
Tr: Sonunda Aylin, bir adım öne çıktı.
En: Finally, Aylin took a step forward.
Tr: "Bu deneme süresince katkıda bulunacağım Emir.
En: "I will contribute during this trial period, Emir.
Tr: Ama özgürlüğümden fazla ödün vermek istemem."
En: But I don't want to compromise too much on my freedom."
Tr: Cem de cesaretle başını salladı.
En: Cem nodded with courage too.
Tr: "Tamam Emir.
En: "Alright, Emir.
Tr: Resimlerimden bazılarını işin içine katabilirim.
En: I can incorporate some of my paintings into the business.
Tr: Ama başarısızlık korkumu yenmek için yardımınıza ihtiyacım var."
En: But I need your help to overcome my fear of failure."
Tr: Emir, derin bir nefes aldı ve gülümsedi.
En: Emir took a deep breath and smiled.
Tr: "Harika!
En: "Wonderful!
Tr: Birlikte çalışarak bu işin üstesinden geleceğiz."
En: Working together, we will overcome this."
Tr: Grand Bazaar'da bu üç dost, yeni işlerine doğru ilk adımı attı.
En: In the Grand Bazaar, these three friends took the first step towards their new business.
Tr: Emir, Aylin'in özgürlüğüne ve Cem'in sanatına saygı göstererek, başarı yolunda esnek ve yaratıcı olmayı öğrendi.
En: By respecting Aylin's freedom and Cem's art, Emir learned to be flexible and creative on the road to success.
Tr: Yazın sıcak günleri, onların umut dolu hikayesini serinletiyordu.
En: The hot summer days cooled their story filled with hope.
Tr: Ve böylece, İstanbul'un bu büyülü pazar yerinde, dostlukları ve iş ortaklıkları daha da güçlendi.
En: And so, in this magical marketplace of Istanbul, their friendship and partnership grew stronger.
Tr: Emir’in azmi, Aylin’in geniş görüşü ve Cem’in sanatıyla, başarılı bir geleceğe doğru yelken açtılar.
En: With Emir's determination, Aylin's broad perspective, and Cem's art, they set sail towards a successful future.
Vocabulary Words:
- enchanting: büyülü
- atmosphere: atmosfer
- determined: kararlı
- financial: maddi
- struggles: zorluklar
- broad: geniş
- sooth: rahatlatmak
- perspective: bakış açısı
- artist: sanatçı
- colorful: renkli
- scent: koku
- vendors: satıcılar
- frowned: kaşlarını çattı
- constantly: sürekli
- immediately: hemen
- unique: benzersiz
- contribute: katkıda bulunmak
- compromise: ödün vermek
- tentatively: çekinerek
- incorporate: katmak
- overcome: üstesinden gelmek
- flexible: esnek
- courage: cesaret
- determine: belirlemek
- trial: deneme
- conduct: yürütmek
- risk: risk
- notebook: not defteri
- pocket: cebe
- freedom: özgürlük
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.org |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company