Power Outage and Triumph: A Startup's Unforgettable Pitch
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
Power Outage and Triumph: A Startup's Unforgettable Pitch
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: Power Outage and Triumph: A Startup's Unforgettable Pitch Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/power-outage-and-triumph-a-startups-unforgettable-pitch/ Story Transcript: Tr: Yazın sıcak bir gününde, Üsküdar'da...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/power-outage-and-triumph-a-startups-unforgettable-pitch
Story Transcript:
Tr: Yazın sıcak bir gününde, Üsküdar'da bir teknoloji ofisinde her şey beklenenden daha canlıydı.
En: On a hot summer day in Üsküdar, everything was livelier than expected in a tech office.
Tr: Boğaz'a bakan geniş pencerelerden güneş ışıkları içeri doluyordu.
En: Sunlight was pouring in through the large windows overlooking the Bosphorus.
Tr: Ege, masasında oturmuş son hazırlıklarını tamamlıyordu.
En: Ege was sitting at his desk, completing his final preparations.
Tr: Bugün onun için büyük bir gündü.
En: It was a big day for him.
Tr: Ege, yeni akıllı cihazını bir grup yatırımcıya sunacaktı.
En: Ege was going to present his new smart device to a group of investors.
Tr: Yan masada Leyla, projeye son rötuşları yapıyordu.
En: At the adjacent desk, Leyla was putting the final touches on the project.
Tr: O sakindi, ekiplerini hep doğru yolda tutan bir liderdi.
En: She was calm, a leader who always kept the team on the right path.
Tr: Ege'ye bakıp gülümsedi.
En: She looked at Ege and smiled.
Tr: "Hazır mısın?" diye sordu.
En: "Are you ready?" she asked.
Tr: Ege derin bir nefes aldı ve "Evet," diye yanıtladı.
En: Ege took a deep breath and replied, "Yes."
Tr: İçi içine sığmıyordu; hem heyecanlı hem de biraz gergindi.
En: He was bursting with excitement, feeling both thrilled and a bit nervous.
Tr: Birkaç dakika sonra toplantı odası doldu.
En: A few minutes later, the meeting room filled up.
Tr: Yatırımcılar masanın etrafına yerleşti. Herkes heyecanla bekliyordu.
En: The investors settled around the table, all waiting eagerly.
Tr: Ege derin bir nefes aldı ve sunumuna başladı.
En: Ege took a deep breath and started his presentation.
Tr: Her şey yolunda gidiyordu. Ta ki ışıklar aniden sönene kadar...
En: Everything was going smoothly until the lights suddenly went out...
Tr: Aniden bir karanlık çöktü.
En: Suddenly, darkness enveloped the room.
Tr: Oda sessizliğe büründü.
En: Silence took over.
Tr: Ege ne yapacağını bilemedi.
En: Ege didn't know what to do.
Tr: Panik hissetmeye başladı.
En: He began to feel panic.
Tr: Leyla onun yanına geldi.
En: Leyla came over to him.
Tr: "Sakin ol," dedi.
En: "Stay calm," she said.
Tr: "Yedek sistemimiz var."
En: "We have a backup system."
Tr: Ege bunun üzerine düşündü.
En: Ege thought about it.
Tr: Bekleyebilirler ya da hemen harekete geçebilirlerdi.
En: They could wait, or they could take action immediately.
Tr: İçinden bir ses ona Leyla'ya güvenmesini söyledi.
En: An inner voice told him to trust Leyla.
Tr: Beklemek yerine, Leyla'nın önerisini kabul etti. Yedek sistemi kullanarak cihazı manuel olarak gösterme kararı aldı.
En: Instead of waiting, he decided to go with Leyla's suggestion and use the backup system to demonstrate the device manually.
Tr: O siyahta Ege, cihazın elle nasıl çalıştığını göstermek için çabaladı.
En: In the darkness, Ege struggled to show how the device worked by hand.
Tr: Detaylı bir şekilde her özelliği açıkladı.
En: He explained each feature in detail.
Tr: Leyla, arkadan ona destek veriyor, gerektiğinde açıklamalar yapıyordu.
En: Leyla supported him from behind, providing explanations when needed.
Tr: Sunumun sonuna geldiklerinde, yatırımcılar etkilenmiş görünüyordu.
En: By the end of the presentation, the investors seemed impressed.
Tr: Ege'nin sakinliği ve problemi çözme yeteneği onları etkilemişti.
En: They were struck by Ege's composure and problem-solving skills.
Tr: "Biz bu projeye yatırım yapmak istiyoruz," dediler.
En: "We want to invest in this project," they said.
Tr: Ege ve Leyla, büyük bir rahatlama hissetti.
En: Ege and Leyla felt a great sense of relief.
Tr: Bu olay Ege için bir dönüm noktasıydı.
En: This event was a turning point for Ege.
Tr: Yalnızca kendisine değil, takım arkadaşlarına da güvenmesi gerektiğini öğrendi.
En: He learned that he needed to trust not only himself but also his teammates.
Tr: Artık Üsküdar'ın tarihi sokaklarında daha kendinden emin adımlarla yürüyordu. Beraberinde Leyla ve harika bir takım.
En: Now, he walked with more confidence through the historic streets of Üsküdar, accompanied by Leyla and an amazing team.
Tr: O gün, yalnızca bir iş sunumu değil, aynı zamanda zaferle dolu bir maceraydı.
En: That day was not just a business presentation but a victory-filled adventure.
Tr: Ege, Zafer Bayramı'nın ardından gelen bu günü hiç unutmayacaktı. Çünkü o, kişisel zaferini elde etmişti.
En: Ege would never forget this day that came after Victory Day, because he had achieved a personal triumph.
Vocabulary Words:
- adjacent: yan
- preparations: hazırlıklar
- investors: yatırımcılar
- thrilled: heyecanlı
- presentation: sunum
- smoothly: yolunda
- suddenly: aniden
- enveloped: büründü
- panic: panik
- backup: yedek
- demonstrate: göstermek
- explanations: açıklamalar
- composure: sakinlik
- problem-solving: problemi çözme
- impressed: etkilenmiş
- relief: rahatlama
- turning point: dönüm noktası
- trust: güven
- accompanied: beraberinde
- historic: tarihi
- victory-filled: zaferle dolu
- adventure: macera
- achievement: zafer
- triumph: zafer
- unforgettable: unutulmayacak
- feature: özellik
- suggestion: öneri
- settled: yerleşti
- eagerly: heyecanla
- composure: sakinlik
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.org |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company