Negotiating Treasures: Emre's Grand Bazaar Adventure Unfolds
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
Negotiating Treasures: Emre's Grand Bazaar Adventure Unfolds
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: Negotiating Treasures: Emre's Grand Bazaar Adventure Unfolds Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/negotiating-treasures-emres-grand-bazaar-adventure-unfolds/ Story Transcript: Tr: Kapalıçarşı'nın renkli ve kalabalık sokaklarında, Emre...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/negotiating-treasures-emres-grand-bazaar-adventure-unfolds
Story Transcript:
Tr: Kapalıçarşı'nın renkli ve kalabalık sokaklarında, Emre bir dükkana girdi.
En: In the colorful and crowded streets of the Grand Bazaar, Emre entered a shop.
Tr: Bu dükkan, el yapımı halılar satan küçük bir mağazaydı.
En: This shop was a small store selling handmade carpets.
Tr: Her yerden desenli halılar sarkıyordu.
En: Patterned carpets were hanging from everywhere.
Tr: Satıcı, beyaz saçlı yaşlı bir adam, güler yüzle Emre'yi karşıladı.
En: The salesperson, an old man with white hair, greeted Emre with a smile.
Tr: "Hoş geldiniz! Güzel halılarımızı görmek ister misiniz?" dedi satıcı.
En: "Welcome! Would you like to see our beautiful carpets?" the salesman said.
Tr: Emre heyecanla, "Evet, lütfen," diye cevap verdi. Güzel bir halı almak istiyordu.
En: Emre excitedly responded, "Yes, please." He wanted to buy a beautiful carpet.
Tr: Özellikle el yapımı olanlar onu çok etkiledi.
En: He was especially impressed by the handmade ones.
Tr: "Bunlar Safranbolu el işleri. Çok kaliteli," dedi satıcı, büyük bir halıyı göstererek.
En: "These are from Safranbolu handcrafts. Very high quality," the salesperson said, showing a large carpet.
Tr: Halı gerçekten muhteşemdi. Renkleri canlıydı ve deseni çok zarifti.
En: The carpet was truly magnificent. Its colors were vibrant, and the pattern was very elegant.
Tr: Emre, "Bu halı çok güzel. Fiyatı nedir?" diye sordu.
En: Emre asked, "This carpet is very beautiful. What is its price?"
Tr: "Bu halı 500 lira," diye yanıt verdi satıcı.
En: "This carpet is 500 lira," replied the salesperson.
Tr: 500 lira, Emre için biraz fazlaydı.
En: 500 lira was a bit too much for Emre.
Tr: "Biraz indirim yapabilir miyiz?" diye sordu nazikçe.
En: "Can we have a bit of a discount?" he asked politely.
Tr: Satıcı, "Bu halı özel bir işçilikle yapıldı. Ama sana 450 lira olur," dedi.
En: The salesperson said, "This carpet is made with special craftsmanship. But for you, it will be 450 lira."
Tr: Emre, biraz düşündü. Yüzünde kararsız bir ifade vardı.
En: Emre thought for a moment. There was an indecisive expression on his face.
Tr: "350 lira olur mu?" diye sordu.
En: "Can it be 350 lira?" he asked.
Tr: Satıcı güldü, "Sen iyi bir pazarlıkçısın. 400 lira olur," dedi.
En: The salesperson laughed, "You're a good negotiator. It can be 400 lira," he said.
Tr: Emre, satıcının teklifini kabul etti. "Tamam, 400 liraya anlaştık," dedi gülümseyerek.
En: Emre accepted the salesperson's offer. "Okay, we agreed on 400 lira," he said, smiling.
Tr: Satıcı halıyı güzel bir şekilde katladı ve paket yaptı. "Hayırlı olsun," dedi.
En: The salesperson folded the carpet nicely and packed it. "Congratulations," he said.
Tr: Emre, halıyı alıp dükkandan çıkarken, Kapalıçarşı'nın kalabalığında mutlu bir şekilde yürüyordu.
En: As Emre took the carpet and left the shop, he walked happily through the crowd of the Grand Bazaar.
Tr: Evinin salonunu bu güzel halı süsleyecekti.
En: This beautiful carpet would now adorn his living room.
Tr: Böylece Emre, iyi bir pazarlıkla istediği halıyı alarak Kapalıçarşı macerasını mutlu bir şekilde sonlandırdı.
En: Thus, Emre ended his adventure in the Grand Bazaar happily, having bought the carpet he wanted with a good bargain.
Vocabulary Words:
- colorful: renkli
- crowded: kalabalık
- entered: girdi
- handmade: el yapımı
- carpets: halılar
- patterned: desenli
- salesperson: satıcı
- greeted: karşıladı
- impressed: etkilendi
- handcrafts: el işleri
- quality: kaliteli
- magnificent: muhteşem
- vibrant: canlı
- elegant: zarif
- price: fiyatı
- discount: indirim
- special: özel
- craftsmanship: işçilik
- indecisive: kararsız
- expression: ifade
- negotiator: pazarlıkçı
- folded: katladı
- packed: paket yaptı
- congratulations: hayırlı olsun
- adorn: süsleyecekti
- living room: salonu
- bargain: pazarlık
- adventure: macera
- shop: dükkan
- store: mağaza
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.org |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company