Mystery of Cappadocia: A Journey Through Family Secrets
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
Mystery of Cappadocia: A Journey Through Family Secrets
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: Mystery of Cappadocia: A Journey Through Family Secrets Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/mystery-of-cappadocia-a-journey-through-family-secrets/ Story Transcript: Tr: Gökyüzü, Kapadokya'nın üzerinde sıcak hava...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/mystery-of-cappadocia-a-journey-through-family-secrets
Story Transcript:
Tr: Gökyüzü, Kapadokya'nın üzerinde sıcak hava balonlarıyla doluydu.
En: The sky over Cappadocia was filled with hot air balloons.
Tr: Sonbaharın renkleri her yeri kaplamıştı.
En: The colors of autumn covered everything.
Tr: Emre, Leyla ve Seda, balon festivalini izlemek için geldiler.
En: Emre, Leyla, and Seda had come to watch the balloon festival.
Tr: Her sene bu etkinlikte buluşurlardı.
En: They met at this event every year.
Tr: Emre en çok burayı severdi çünkü büyükanne hikayelerini burada dinlemişti.
En: Emre loved this place the most because he had listened to his grandmother's stories here.
Tr: Bir sabah, Emre bir mesaj aldı.
En: One morning, Emre received a message.
Tr: Mesajda sadece bazı koordinatlar yazıyordu: "38.632, 34.823."
En: It contained only some coordinates: "38.632, 34.823."
Tr: Bu mesaj, Emre'nin merakını uyandırdı.
En: This message piqued Emre’s curiosity.
Tr: Bugüne kadar hiç böyle bir şey yaşamamıştı.
En: He had never experienced anything like this before.
Tr: Yeni bir macera başlangıcı gibi hissetti.
En: It felt like the beginning of a new adventure.
Tr: Emre, bunun büyükanesiyle bağlı olduğunu düşündü.
En: Emre thought it might be connected to his grandmother.
Tr: Leyla mesajdan şüpheciydi.
En: Leyla was skeptical about the message.
Tr: "Bu sadece bir şaka olabilir," dedi.
En: "It could just be a joke," she said.
Tr: Ama Seda aksini düşünüyor, Emre'nin hislerini anlıyordu.
En: But Seda thought differently and understood Emre's feelings.
Tr: "Belki de bir anlamı vardır," dedi.
En: "Maybe it has a meaning," she said.
Tr: Emre kararını verdi.
En: Emre made his decision.
Tr: Koordinatları takip etmeye karar verdi.
En: He decided to follow the coordinates.
Tr: Leyla'nın endişelerini dinlese de, Seda'nın desteğiyle yola çıktılar.
En: Despite listening to Leyla’s concerns, they set out with Seda’s support.
Tr: Koordinatlar Kapadokya'nın bilinmeyen kısmına götürüyordu.
En: The coordinates led to an unknown part of Cappadocia.
Tr: Bu bölgeye girmek yasaktı, ama Emre geri adım atmaya niyetli değildi.
En: This area was off-limits, but Emre was not inclined to turn back.
Tr: Sonunda bir mağaraya ulaştılar.
En: Finally, they reached a cave.
Tr: Mağaranın içinde eski çizimler vardı.
En: Inside the cave, there were ancient drawings.
Tr: Emre bu çizimleri hatırlıyormuş gibi hissetti.
En: Emre felt as though he recognized these drawings.
Tr: Büyükannesi ona buranın hikayelerini anlatmıştı.
En: His grandmother had told him the stories of this place.
Tr: Ani bir ses duyuldu.
En: Suddenly, a voice was heard.
Tr: Kayıt cihazından Emre’nin büyükannesi konuşmaya başladı. Eski aile sırlarından bahsediyordu.
En: Emre’s grandmother began speaking from a recording device, talking about old family secrets.
Tr: Emre için dünyası değişti.
En: Emre’s world changed.
Tr: Ailesinin geçmişi hakkında daha derin bir anlayış kazandı.
En: He gained a deeper understanding of his family’s past.
Tr: Kayıt, büyükannesinin el yapımı bir eseri olduğunu söyledi.
En: The recording revealed that it was a handmade creation by his grandmother.
Tr: Bu onların gizli hazinesiydi.
En: This was their hidden treasure.
Tr: Hepsi bu keşifle mutlu ve huzurlu hissetti.
En: They all felt happy and at peace with this discovery.
Tr: Emre, ailesinin mirasına saygı duymayı öğrendi.
En: Emre learned to respect his family's heritage.
Tr: Leyla, bilinmeyenin gizemine hayran kalmaya başladı ve Emre'nin sanat dünyasını daha çok sevdi.
En: Leyla became fascinated with the mystery of the unknown, and Seda grew to love Emre’s art world more.
Tr: Kapadokya’nın güzelliği ve hikayeleri, Emre’ye büyükannesiyle yeni bir bağ kurma fırsatı verdi.
En: The beauty and stories of Cappadocia gave Emre a new connection with his grandmother.
Tr: Balonlar yine havadaydı, ama şimdi onlar için daha fazla anlam taşıyordu.
En: The balloons were in the air again, but now they held more meaning for them.
Tr: Bu macera, onların hayatında yeni bir sayfa açmıştı.
En: This adventure had opened a new chapter in their lives.
Vocabulary Words:
- curiosity: merak
- skeptical: şüpheci
- coordinates: koordinatlar
- inclined: niyetli
- heritage: miras
- discovery: keşif
- festival: festival
- recording: kayıt
- art: sanat
- ancient: eski
- connected: bağlı
- concerns: endişeler
- experience: yaşamak
- hidden: gizli
- adventure: macera
- unknown: bilinmeyen
- recording device: kayıt cihazı
- beauty: güzellik
- treasure: hazine
- off-limits: yasak
- voice: ses
- fascinated: hayran
- ancestors: atalar
- chapter: sayfa
- strength: güç
- mystery: gizem
- secrets: sırlar
- understanding: anlayış
- sepulchral: mezara ait
- echoed: yankılandı
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.org |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company