Mystery of Ancient Parchment: Trust in Istanbul's Grand Bazaar
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
Mystery of Ancient Parchment: Trust in Istanbul's Grand Bazaar
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: Mystery of Ancient Parchment: Trust in Istanbul's Grand Bazaar Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/mystery-of-ancient-parchment-trust-in-istanbuls-grand-bazaar/ Story Transcript: Tr: İstanbul'un kalbi olan Kapalıçarşı,...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/mystery-of-ancient-parchment-trust-in-istanbuls-grand-bazaar
Story Transcript:
Tr: İstanbul'un kalbi olan Kapalıçarşı, yazın ortasında her zamankinden daha hareketliydi.
En: The Grand Bazaar, the heart of Istanbul, was busier than ever in the middle of summer.
Tr: Baharat kokuları havayı dolduruyor, tüccarların sesi kulaklarda çınlıyordu.
En: The air was filled with the scent of spices, and the voices of merchants echoed.
Tr: Ahmet, Leyla ve Emre, labirent gibi çarşıda ilerliyorlardı.
En: Ahmet, Leyla, and Emre were navigating through the labyrinth-like market.
Tr: Ahmet, ünlü bir arkeologdu.
En: Ahmet was a renowned archaeologist.
Tr: Leyla, zeki ve kurnaz bir antika satıcısı.
En: Leyla was a smart and cunning antique dealer.
Tr: Emre ise Ahmet'in sadık yardımcısıydı.
En: Emre, on the other hand, was Ahmet's loyal assistant.
Tr: Bugün, Ahmet ve Emre, nadir bir eser için Leyla'yla buluşmuşlardı.
En: Today, Ahmet and Emre were meeting Leyla for a rare artifact.
Tr: Bu eser, tarihi sırlar barındırdığına inanılan eski bir parşömen idi.
En: This artifact was an ancient parchment believed to contain historical secrets.
Tr: Ahmet, bu parşömeni bulmak için çok çalışmıştı ve şimdi tam da önündeydi.
En: Ahmet had worked hard to find this parchment, and now it was right in front of him.
Tr: “Atalarımızın izini bulacağız,” dedi Ahmet heyecanla.
En: "We will trace our ancestors," said Ahmet excitedly.
Tr: Ancak Emre’nin yüzü endişeliydi.
En: But Emre's face was filled with concern.
Tr: “Ahmet, bu parşömen gerçek olmayabilir,” dedi Emre.
En: "Ahmet, this parchment might not be genuine," Emre said.
Tr: Ahmet, Emre’nin şüphelerinden rahatsız oldu. Ama Emre'ye güveniyordu.
En: Ahmet was disturbed by Emre's doubts but trusted him nonetheless.
Tr: Onlar Leyla'nın tezgahına ulaştılar.
En: They reached Leyla's stall.
Tr: Leyla, parşömeni Ahmet’e uzattı.
En: Leyla handed the parchment to Ahmet.
Tr: “Bu çok nadir bir eser. Fiyatı da ona göre,” dedi Leyla gülümseyerek.
En: "This is a very rare artifact. Its price reflects that," Leyla said with a smile.
Tr: Ahmet, parşömeni dikkatle inceledi.
En: Ahmet carefully examined the parchment.
Tr: İçindeki heyecan artıyordu.
En: His excitement was growing.
Tr: Ancak Emre, Leyla'nın gözlerine baktı ve bir şeylerin tuhaf olduğunu hissetti.
En: However, Emre looked into Leyla's eyes and sensed something unusual.
Tr: “Leyla, Emre’nin endişeleri var. Bu eseri doğrulayabilir misiniz?” diye sordu Ahmet.
En: "Leyla, Emre has concerns. Can you verify this artifact?" asked Ahmet.
Tr: Leyla’nın yüzündeki gülümseme kayboldu.
En: The smile disappeared from Leyla’s face.
Tr: “Tabii ki. Ama bu güvene dayalı bir iş. Ya alırsınız ya da almazsınız.”
En: "Of course. But this is a business based on trust. You either buy it or you don’t."
Tr: Ahmet, Emre’ye döndü.
En: Ahmet turned to Emre.
Tr: “Ne yapmalıyız?” Emre,
En: "What should we do?" Emre replied,
Tr: “Ahmet, bunu doğrulamamız gerekiyor. Geçeceğimiz büyük bir risk var,” dedi.
En: "Ahmet, we need to verify this. There's a significant risk involved."
Tr: Ahmet’in kafası karışmıştı. Ambisyonu ve etik değerleri arasında sıkışıp kaldı.
En: Ahmet was confused, torn between his ambition and his ethical values.
Tr: Sonunda Ahmet, kararlı bir şekilde Leyla'ya döndü.
En: Finally, Ahmet decisively turned to Leyla.
Tr: “Leyla, biz bu eseri doğrulamadan alamayız. Bu, tarih için çok önemli.”
En: "Leyla, we cannot buy this artifact without verification. It's too important for history."
Tr: Leyla biraz düşündü ve nihayet “Peki, doğrulamanıza izin vereceğim. Ama sadece bir şartla: Eğer doğru çıkarsa, fiyat iki katına çıkar.”
En: Leyla thought for a moment and finally said, "Alright, I will allow you to verify it. But only on one condition: if it turns out to be genuine, the price will double."
Tr: Ahmet, bu teklifi kabul etti.
En: Ahmet accepted the terms.
Tr: Leyla, Ahmet’in kararını görmekten memnundu.
En: Leyla was pleased with Ahmet's decision.
Tr: Eseri doğruladılar ve gerçekten de nadir ve önemli olduğu ortaya çıktı.
En: They verified the artifact, and it indeed turned out to be rare and significant.
Tr: Ahmet, eseri alırken Leyla'ya teşekkür etti.
En: Ahmet thanked Leyla as he took the artifact.
Tr: Emre’ye döndü, “Teşekkürler Emre,
En: He turned to Emre and said, "Thank you, Emre.
Tr: senin içgüdülerin bizi büyük bir hatadan kurtardı.
En: Your instincts saved us from a major mistake.
Tr: Artık, güven çok daha önemli,” dedi Ahmet.
En: Trust is now more important than ever."
Tr: Ahmet, Leyla’nın pazarlığından daha çok öğrenmişti.
En: Ahmet learned more from Leyla's bargaining than he anticipated.
Tr: Kendi değerlerine sıkı sıkıya bağlanarak, hem başarılı oldu hem de doğru olanı yaptı.
En: By adhering closely to his values, he not only succeeded but also did the right thing.
Tr: Bu deneyim, Ahmet'e hayatında yeni bir yol açtı, güven ve dürüstlüğün her şeyden önemli olduğunu öğretti.
En: This experience opened a new path in Ahmet's life, teaching him that trust and honesty are above all else.
Tr: Kapalıçarşı'da öğrenilen bu ders, her zaman aklında yer aldı.
En: The lesson learned in the Grand Bazaar always stayed with him.
Vocabulary Words:
- Grand Bazaar: Kapalıçarşı
- heart: kalbi
- busier: hareketliydi
- spices: baharat
- scent: koku
- merchants: tüccarlar
- echoed: çınlıyordu
- navigating: ilerliyorlardı
- labyrinth-like: labirent gibi
- renowned: ünlü
- archaeologist: arkeolog
- cunning: kurnaz
- antique dealer: antika satıcısı
- loyal: sadık
- artifact: eser
- parchment: parşömen
- historical secrets: tarihi sırlar
- trace: bulacağız
- concern: endişeli
- genuine: gerçek
- verify: doğrulamak
- significant: büyük
- risk: risk
- ambition: hırs
- ethical values: etik değerler
- decisively: kararlı
- allow: izin vereceğim
- condition: şart
- instincts: içgüdüler
- honesty: dürüstlüğün
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.org |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company