Love and Survival in the Frozen Wilderness
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
Love and Survival in the Frozen Wilderness
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: Love and Survival in the Frozen Wilderness Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-06-23-34-02-tr Story Transcript: Tr: Buz gibi bir rüzgar tundra boyunca...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-06-23-34-02-tr
Story Transcript:
Tr: Buz gibi bir rüzgar tundra boyunca esiyordu.
En: A wind as cold as ice was blowing across the tundra.
Tr: Emir, gözlerini kısarak uzaklara baktı.
En: Emir squinted as he looked into the distance.
Tr: Sonsuz gibi görünen karla kaplı bir manzara...
En: A snow-covered landscape that seemed endless...
Tr: O, Arctic tundrasında değişiklikleri araştırıyordu.
En: He was researching changes in the Arctic tundra.
Tr: Emir, iklim değişikliğinin etkilerini incelemek için bu zorlu coğrafyaya gelmişti.
En: Emir had come to this challenging landscape to study the effects of climate change.
Tr: İncelemek zorunda olduğu zorlu ve donmuş yer.
En: A difficult and frozen place he had to examine.
Tr: Bir gün, Emir, fotoğraf makinesiyle çevreyi inceleyen birini gördü.
En: One day, Emir saw someone surveying the environment with a camera.
Tr: Selin... Yalnız kurt anı bir şeyler arıyordu.
En: Selin... The lone wolf was searching for something.
Tr: Emir, başta yaklaşmakta tereddüt etti; ama sonra adımlarını ona doğru yöneltti.
En: Emir hesitated to approach at first, but then he directed his steps toward her.
Tr: "Merhaba," dedi samimi bir sesle.
En: "Hello," he said in a friendly voice.
Tr: Selin, güler yüzle karşılık verdi.
En: Selin responded with a smile.
Tr: "Merhaba, ben Selin. Yaban hayatını fotoğraflıyorum."
En: "Hello, I'm Selin. I'm photographing wildlife."
Tr: Selin, nadir bir kuş türünü çekmenin peşindeydi.
En: Selin was chasing the opportunity to capture a rare bird species.
Tr: Fotoğraflar, insanları Arctic'in kırılgan ekosistemleri hakkında bilinçlendirecekti.
En: The photos would raise awareness about the fragile ecosystems of the Arctic.
Tr: Emir, onun bu hedefine ulaşmasına yardımcı olmaya karar verdi.
En: Emir decided to help her achieve this goal.
Tr: Ortak bir tutkuları vardı, ama yolları farklıydı.
En: They had a shared passion, but their paths were different.
Tr: Günler geçti.
En: Days passed.
Tr: Emir, Selin'e nadir kuşu bulabileceği yerleri gösterdi.
En: Emir showed Selin where she could find the rare bird.
Tr: Karşılığında Selin, Emir'in veri toplamasına yardım etti.
En: In return, Selin helped Emir collect data.
Tr: Her ikisi de birbirinin projelerine katkıda bulunuyordu.
En: Both were contributing to each other's projects.
Tr: Ancak, tundranın zorlu koşulları işlerini daha da zorlaştırıyordu.
En: However, the harsh conditions of the tundra made their work even more challenging.
Tr: Puslu gökyüzünde bir fırtına yaklaşıyordu.
En: In the hazy sky, a storm was approaching.
Tr: Fırtına aniden patladı.
En: The storm broke out suddenly.
Tr: Şiddetli rüzgarlar ve kar fırtınası göz açtırmıyordu.
En: Fierce winds and a snowstorm made it impossible to see.
Tr: Emir ve Selin, sığınacak bir yer aradı.
En: Emir and Selin sought a place to take shelter.
Tr: Bir mağara buldular. Saatlerce süren fırtınada donmuş bir halde orada beklediler.
En: They found a cave and waited there, frozen, for hours as the storm raged on.
Tr: Birbirlerine yaslandılar, güç aldılar.
En: They leaned on each other, drawing strength.
Tr: "Birlikte daha güçlüyüz," dedi Selin, içten bir sesle.
En: "Together, we are stronger," Selin said in a sincere voice.
Tr: Fırtına dindiğinde, yeni bir gün ortaya çıktığında, ikisi de değişmişti.
En: When the storm subsided and a new day emerged, both had changed.
Tr: Selin, Emir’in tavsiyeleriyle nadir kuş türünü yakalamayı başardı.
En: Selin managed to capture the rare bird species with Emir’s guidance.
Tr: Emir ise Selin’den öğrendiği sabır ve azimle daha fazla veri toplamayı başardı.
En: Emir, on the other hand, succeeded in collecting more data with the patience and determination he learned from Selin.
Tr: Artık sadece iş arkadaşları değil, iki dost, iki sevgiliydiler.
En: They were no longer just colleagues; they were two friends, two lovers.
Tr: Beraberce önyargıların ve soğuğun üstesinden geldiler.
En: Together, they overcame prejudices and the cold.
Tr: Kendilerinden başka birini düşünmeyi öğrendiler.
En: They learned to consider someone other than themselves.
Tr: İşbirliği sayesinde, ikisinin de hedefleri daha anlamlı hale geldi.
En: Thanks to their collaboration, their goals became more meaningful.
Tr: Arctic tundrası, bu iki ruh için yeni bir başlangıç noktası olmuştu.
En: The Arctic tundra had become a new starting point for these two souls.
Tr: Ve gerçek keşif, belki de en beklenmedik olanıydı: birbirlerinin kalbini keşfetmek.
En: And the real discovery, perhaps the most unexpected one, was discovering each other's hearts.
Vocabulary Words:
- squinted: gözlerini kısarak
- landscape: manzara
- researching: araştırıyordu
- effects: etkilerini
- challenging: zorlu
- hesitated: tereddüt etti
- surveying: inceleyen
- approach: yaklaşmak
- raise awareness: bilinçlendirecekti
- fragile: kırılgan
- ecosystems: ekosistemleri
- species: türünü
- path: yolları
- contributing: katkıda bulunuyordu
- harsh: zorlu
- hazy: puslu
- storm: fırtına
- shelter: sığınacak
- subside: dindiğinde
- determination: azim
- colleagues: iş arkadaşları
- prejudices: önyargıların
- strength: güç
- collaboration: işbirliği
- meaningful: anlamlı
- unexpected: beklenmedik
- emerged: ortaya çıktığında
- tundra: tundrası
- leaned: yaslandılar
- discovery: keşif
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.com |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company