From Quiet Genius to Confident Leader: Emir's Journey
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
From Quiet Genius to Confident Leader: Emir's Journey
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: From Quiet Genius to Confident Leader: Emir's Journey Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-15-23-34-02-tr Story Transcript: Tr: Güneşin sarı yaprakların arasından süzüldüğü,...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-15-23-34-02-tr
Story Transcript:
Tr: Güneşin sarı yaprakların arasından süzüldüğü, sonbaharın renkleriyle dolu İstanbul'un Yüksek Teknoloji Şehri'nde, üniversite kampüsü kıpır kıpırdı.
En: In Istanbul's High Technology City, filled with the colors of autumn, where the sun filtered through the yellow leaves, the university campus was buzzing with life.
Tr: Öğrenciler, geleceğin teknolojilerini yaratmak için hevesle çalışıyorlardı.
En: Students were eagerly working to create the technologies of the future.
Tr: Bu hareketli ortamda, bilgisayar bilimi öğrencisi Emir, sessiz köşesinde oturmuş, düşünüyordu.
En: In this lively environment, computer science student Emir sat in his quiet corner, deep in thought.
Tr: Zekiydi, ama güvensizlikleri hep önünde bir engel olarak duruyordu.
En: He was intelligent, but his insecurities always stood as a barrier before him.
Tr: Leyla ise kampüsün tam kalbindeydi.
En: Leyla, on the other hand, was at the very heart of the campus.
Tr: Elektrik mühendisliği bölümü öğrencisi olan Leyla, enerjisi ve liderlik becerileriyle tanınıyordu.
En: A student in the electrical engineering department, Leyla was known for her energy and leadership skills.
Tr: Yarışmayı kazanmak için her şeyi organize etmişti.
En: She had organized everything to win the competition.
Tr: Ancak, takımın yönü konusunda Kerem ile sık sık çatışıyorlardı.
En: However, she often clashed with Kerem regarding the direction of the team.
Tr: Kerem, Emir'in oda arkadaşıydı ve sahnede parlayan bir yıldız gibiydi.
En: Kerem was Emir's roommate and shone on stage like a star.
Tr: İyi bir sunumla harika işler başarabiliyordu.
En: He could accomplish great things with a good presentation.
Tr: Emir içindeki güvensizliği yenmek istiyordu.
En: Emir wanted to overcome his insecurity.
Tr: Kendi içine kapanmak yerine, Leyla ve Kerem ile proje fikirlerini paylaşmaya karar verdi.
En: Instead of withdrawing into himself, he decided to share his project ideas with Leyla and Kerem.
Tr: Toplantı odasında buluştuklarında, Emir derin bir nefes aldı.
En: When they met in the meeting room, Emir took a deep breath.
Tr: "Bir fikrim var" dedi, sesi biraz titreyerek.
En: "I have an idea," he said, his voice a little shaky.
Tr: Leyla ve Kerem merakla dinlemeye başladılar.
En: Leyla and Kerem began to listen with curiosity.
Tr: Emir, yeni bir yazılım geliştirme fikrini açıkladı.
En: Emir explained a new software development idea.
Tr: Bu yazılım, akıllı cihazları daha verimli bir şekilde entegre edebilecekti.
En: This software could integrate smart devices more efficiently.
Tr: Leyla'nın gözleri parladı.
En: Leyla's eyes sparkled.
Tr: "Bu tam bir yenilik!"
En: "This is truly innovative!"
Tr: dedi.
En: she said.
Tr: Kerem de heyecanla ekledi, "Bu fikri kesinlikle geliştirmeliyiz."
En: Kerem added excitedly, "We definitely need to develop this idea."
Tr: İlk defa, Emir gerçek bir güven hissetti.
En: For the first time, Emir felt real confidence.
Tr: Günler geçerken, takım çalıştı, tartıştı ve en iyi projeyi geliştirmek için bir araya geldi.
En: As the days passed, the team worked, debated, and came together to develop the best project.
Tr: Ancak yarışmanın final günü, teknik bir sorun baş gösterdi.
En: However, on the final day of the competition, a technical problem arose.
Tr: Emir, titreyen ellerine rağmen, bilgisayar başına geçti.
En: Despite his trembling hands, Emir approached the computer.
Tr: Herkesin heyecanla izlediği o anlarda, Emir sorunu hızla çözdü.
En: In those moments when everyone watched with excitement, Emir quickly solved the problem.
Tr: Son sunumda, Leyla ve Kerem projeyi tanıttı.
En: In the final presentation, Leyla and Kerem introduced the project.
Tr: Ama Emir'in yaptıkları herkesin gözünde belirgindi.
En: But what Emir had done was clear to everyone.
Tr: Jüri, projelerinin ne kadar yenilikçi olduğunu takdir etti ve kazanan olarak onların adını açıkladı.
En: The jury appreciated how innovative their project was and announced them as the winners.
Tr: Kalabalık alkışlar arasında Emir ilk kez kendini önemli hissetti.
En: Amongst the crowd's applause, Emir felt important for the first time.
Tr: Yarışma sonrasında, Emir artık içindeki potansiyelin farkına varmıştı.
En: After the competition, Emir realized the potential within himself.
Tr: Hem kendine hem de takımına daha çok güveniyordu.
En: He trusted both himself and his team more.
Tr: Başkalarıyla çalışarak daha büyük hedeflere ulaşabileceğini anlamıştı.
En: He had understood that by working with others, he could achieve greater goals.
Tr: Kampüste yeni bir gün başlarken, Emir'in yürüyüşü daha bir gururluydu.
En: As a new day began on campus, Emir's walk was more proud.
Tr: Artık sadece sessiz bir dahiden fazlasıydı; lider, yaratıcı ve kendine güvenen biriydi.
En: He was now more than just a quiet genius; he was a leader, creative, and confident.
Vocabulary Words:
- buzzing: kıpır kıpır
- insecurities: güvensizlikleri
- barrier: engel
- leadership: liderlik
- department: bölümü
- organized: organize etmişti
- clashed: çatışıyorlardı
- roommate: oda arkadaşı
- accomplish: başarabiliyordu
- overcome: yenmek
- withdrawing: kapanmak
- curiosity: merakla
- integrate: entegre edebilecekti
- sparkled: parladı
- innovative: yenilikçi
- develop: geliştirmeliyiz
- debated: tartıştı
- technical: teknik
- trembling: titreyen
- presentation: sunum
- jury: jüri
- applause: alkışlar
- potential: potansiyel
- trusted: güvendi
- achieve: ulaşabileceğini
- proud: gururlu
- genius: dahi
- creative: yaratıcı
- confident: kendine güvenen
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.com |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company