Trascritto

Elif's Journey: Uncovering Family Secrets in Ephesus

22 lug 2024 · 16 min. 36 sec.
Elif's Journey: Uncovering Family Secrets in Ephesus
Capitoli

01 · Main Story

1 min. 43 sec.

02 · Vocabulary Words

13 min. 1 sec.

Descrizione

Fluent Fiction - Turkish: Elif's Journey: Uncovering Family Secrets in Ephesus Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/elifs-journey-uncovering-family-secrets-in-ephesus/ Story Transcript: Tr: Güneş, Efes antik kenti üzerinde altın...

mostra di più
Fluent Fiction - Turkish: Elif's Journey: Uncovering Family Secrets in Ephesus
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/elifs-journey-uncovering-family-secrets-in-ephesus

Story Transcript:

Tr: Güneş, Efes antik kenti üzerinde altın rengi ışıklarla parlıyordu.
En: The sun shone with golden rays over the ancient city of Ephesus.

Tr: Elif, yirmi yaşlarının sonlarında, genç ve tutkulu bir tarihçiydi.
En: Elif, in her late twenties, was a young and passionate historian.

Tr: Ailesinin geçmişini keşfetmek için Efes’e gelmişti.
En: She had come to Ephesus to discover her family's past.

Tr: Onun için bu, sadece bir iş değil, bir görevdi.
En: For her, this was not just a job, but a mission.

Tr: Elif, Efes harabeleri arasında yürüyordu.
En: Elif was walking among the ruins of Ephesus.

Tr: Antik sütunlar, devasa taş yapılar, zamana meydan okuyan bir kazı alanı...
En: Ancient columns, massive stone structures, an excavation site defying time...

Tr: Bu yer, tarihin derinliklerine bir kapı gibiydi.
En: This place was like a gateway to the depths of history.

Tr: Elif’in kalbi hızla atıyordu.
En: Elif's heart was beating fast.

Tr: Ailesiyle ilgili bir sırrı ortaya çıkarmak istiyordu.
En: She wanted to uncover a secret about her family.

Tr: Kazı bölgesinde karşılaştığı diğer tarihçiler, onun aile bağlantıları hakkındaki teorilerini pek ciddiye almıyordu.
En: Other historians she met at the excavation site didn't take her theories about her family connections very seriously.

Tr: "Aile hikayeleri çoğunlukla efsanedir," diyorlardı.
En: "Family stories are mostly legends," they said.

Tr: Elif, onlara kulak asmamaya çalışıyordu.
En: Elif tried not to listen to them.

Tr: İçinde bir şeylerin doğru olduğunu hissediyordu.
En: She felt that something inside her was right.

Tr: Bir gün, Elif kütüphanede eski yazılar araştırıyordu.
En: One day, Elif was researching old writings in the library.

Tr: Ama metinler yeterli bilgi vermiyordu.
En: But the texts did not provide enough information.

Tr: Kararını verdi: Sadece yazılı tarihe değil, sözlü hikayelere ve yerel efsanelere de bakmalıydı.
En: She made a decision: she would look not only at written history but also at oral stories and local legends.

Tr: Bu, biraz riskli bir karardı ama doğru yolun bu olduğunu düşünüyordu.
En: This was a somewhat risky decision, but she believed it was the right path.

Tr: Elif, köyde yaşayan yaşlı bir kadını ziyaret etti.
En: Elif visited an old woman living in the village.

Tr: Kadın, Efes hakkında birçok hikaye anlatıyordu.
En: The woman told many stories about Ephesus.

Tr: "Ailen, büyük bir sırrı sakladı," dedi yaşlı kadın, gözlerinde bir parıltı ile.
En: "Your family hid a great secret," said the old woman, with a twinkle in her eye.

Tr: "Bu sır, antik kentin kalbinde yatıyor."
En: "This secret lies in the heart of the ancient city."

Tr: Ertesi gün, Elif kazı alanında daha dikkatli araştırmaya başladı.
En: The next day, Elif started to investigate the excavation site more carefully.

Tr: Derinlerde, eski bir mahzeni keşfetti.
En: Deep down, she discovered an old cellar.

Tr: Kalbi heyecandan yerinden çıkacak gibi atıyordu.
En: Her heart was pounding with excitement.

Tr: İçeri girdi ve taşların arasında, eski bir madalyon buldu.
En: She entered and found an old medallion among the stones.

Tr: Madalyonun üzerinde ailesinin simgesi vardı.
En: The medallion bore her family's emblem.

Tr: Üzerinde yazılar vardı.
En: There were writings on it.

Tr: Bu yazılar, ailesinin Efes'teki önemli bir olayla ilişkili olduğunu gösteriyordu.
En: These writings showed that her family was connected to a significant event in Ephesus.

Tr: Bu keşiften sonra, Elif kazı alanındaki diğer tarihçilerin önüne geçti.
En: After this discovery, Elif surpassed the other historians at the excavation site.

Tr: "İşte kanıt," diyerek madalyonu gösterdi.
En: Showing the medallion, she said, "Here's the proof."

Tr: Başta şüpheyle bakan tarihçiler, sonunda Elif’in haklı olduğunu kabul ettiler.
En: Historians who initially looked at her skeptically eventually acknowledged that Elif was right.

Tr: Ailesinin yeri, Efes tarihinin önemli bir parçasıydı.
En: Her family’s place was an important part of the history of Ephesus.

Tr: Elif artık hem ailesine hem de tarih bilimine olan güvenini kazanmıştı.
En: Elif had now gained confidence in both her family and the science of history.

Tr: Bu keşif, onun kariyerinde yeni bir sayfa açtı.
En: This discovery opened a new chapter in her career.

Tr: Aile geçmişine olan sevgisi ve saygısı daha da derinleşmişti.
En: Her love and respect for her family history had deepened even more.

Tr: Efes'in altın rengi ışıkları altında, Elif, ailesinin tarihini aydınlatmıştı.
En: Under the golden rays of Ephesus, Elif had illuminated her family's history.

Tr: Bu an, onun hayatında unutulmaz bir anı oldu.
En: This moment became an unforgettable memory in her life.

Tr: Ve böylece, Elif sadece kendi ailesi için değil, tarihin kendisi için de önemli bir katkı sağladı.
En: And so, Elif made not only an important contribution to her own family but also to history itself.

Tr: Güneş batarken, Efes’in harabeleri altında saklı kalmış hikayeler, bir bir gün yüzüne çıkıyordu.
En: As the sun set, stories hidden beneath the ruins of Ephesus were emerging one by one.


Vocabulary Words:
  • ancient: antik
  • passionate: tutkulu
  • historian: tarihçi
  • discover: keşfetmek
  • ruins: harabeler
  • columns: sütunlar
  • excavation: kazı
  • site: alan
  • gateway: kapı
  • depths: derinlikler
  • secret: sır
  • connection: bağlantı
  • legend: efsane
  • provide: sağlamak
  • decision: karar
  • oral: sözlü
  • local: yerel
  • investigate: araştırmak
  • carefully: dikkatli
  • cellar: mahzen
  • medallion: madalyon
  • emblem: simge
  • significant: önemli
  • acknowledge: kabul etmek
  • confidence: güven
  • contribution: katkı
  • memory: anı
  • twinkle: parıltı
  • pounding: atmak
  • career: kariyer
mostra meno
Informazioni
Autore FluentFiction.org
Organizzazione Kameron Kilchrist
Sito www.fluentfiction.org
Tag

Sembra che non tu non abbia alcun episodio attivo

Sfoglia il catalogo di Spreaker per scoprire nuovi contenuti

Corrente

Copertina del podcast

Sembra che non ci sia nessun episodio nella tua coda

Sfoglia il catalogo di Spreaker per scoprire nuovi contenuti

Successivo

Copertina dell'episodio Copertina dell'episodio

Che silenzio che c’è...

È tempo di scoprire nuovi episodi!

Scopri
La tua Libreria
Cerca