Elif's Journey: Uncovering Family Secrets in Ephesus
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
Elif's Journey: Uncovering Family Secrets in Ephesus
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: Elif's Journey: Uncovering Family Secrets in Ephesus Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/elifs-journey-uncovering-family-secrets-in-ephesus/ Story Transcript: Tr: Güneş, Efes antik kenti üzerinde altın...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/elifs-journey-uncovering-family-secrets-in-ephesus
Story Transcript:
Tr: Güneş, Efes antik kenti üzerinde altın rengi ışıklarla parlıyordu.
En: The sun shone with golden rays over the ancient city of Ephesus.
Tr: Elif, yirmi yaşlarının sonlarında, genç ve tutkulu bir tarihçiydi.
En: Elif, in her late twenties, was a young and passionate historian.
Tr: Ailesinin geçmişini keşfetmek için Efes’e gelmişti.
En: She had come to Ephesus to discover her family's past.
Tr: Onun için bu, sadece bir iş değil, bir görevdi.
En: For her, this was not just a job, but a mission.
Tr: Elif, Efes harabeleri arasında yürüyordu.
En: Elif was walking among the ruins of Ephesus.
Tr: Antik sütunlar, devasa taş yapılar, zamana meydan okuyan bir kazı alanı...
En: Ancient columns, massive stone structures, an excavation site defying time...
Tr: Bu yer, tarihin derinliklerine bir kapı gibiydi.
En: This place was like a gateway to the depths of history.
Tr: Elif’in kalbi hızla atıyordu.
En: Elif's heart was beating fast.
Tr: Ailesiyle ilgili bir sırrı ortaya çıkarmak istiyordu.
En: She wanted to uncover a secret about her family.
Tr: Kazı bölgesinde karşılaştığı diğer tarihçiler, onun aile bağlantıları hakkındaki teorilerini pek ciddiye almıyordu.
En: Other historians she met at the excavation site didn't take her theories about her family connections very seriously.
Tr: "Aile hikayeleri çoğunlukla efsanedir," diyorlardı.
En: "Family stories are mostly legends," they said.
Tr: Elif, onlara kulak asmamaya çalışıyordu.
En: Elif tried not to listen to them.
Tr: İçinde bir şeylerin doğru olduğunu hissediyordu.
En: She felt that something inside her was right.
Tr: Bir gün, Elif kütüphanede eski yazılar araştırıyordu.
En: One day, Elif was researching old writings in the library.
Tr: Ama metinler yeterli bilgi vermiyordu.
En: But the texts did not provide enough information.
Tr: Kararını verdi: Sadece yazılı tarihe değil, sözlü hikayelere ve yerel efsanelere de bakmalıydı.
En: She made a decision: she would look not only at written history but also at oral stories and local legends.
Tr: Bu, biraz riskli bir karardı ama doğru yolun bu olduğunu düşünüyordu.
En: This was a somewhat risky decision, but she believed it was the right path.
Tr: Elif, köyde yaşayan yaşlı bir kadını ziyaret etti.
En: Elif visited an old woman living in the village.
Tr: Kadın, Efes hakkında birçok hikaye anlatıyordu.
En: The woman told many stories about Ephesus.
Tr: "Ailen, büyük bir sırrı sakladı," dedi yaşlı kadın, gözlerinde bir parıltı ile.
En: "Your family hid a great secret," said the old woman, with a twinkle in her eye.
Tr: "Bu sır, antik kentin kalbinde yatıyor."
En: "This secret lies in the heart of the ancient city."
Tr: Ertesi gün, Elif kazı alanında daha dikkatli araştırmaya başladı.
En: The next day, Elif started to investigate the excavation site more carefully.
Tr: Derinlerde, eski bir mahzeni keşfetti.
En: Deep down, she discovered an old cellar.
Tr: Kalbi heyecandan yerinden çıkacak gibi atıyordu.
En: Her heart was pounding with excitement.
Tr: İçeri girdi ve taşların arasında, eski bir madalyon buldu.
En: She entered and found an old medallion among the stones.
Tr: Madalyonun üzerinde ailesinin simgesi vardı.
En: The medallion bore her family's emblem.
Tr: Üzerinde yazılar vardı.
En: There were writings on it.
Tr: Bu yazılar, ailesinin Efes'teki önemli bir olayla ilişkili olduğunu gösteriyordu.
En: These writings showed that her family was connected to a significant event in Ephesus.
Tr: Bu keşiften sonra, Elif kazı alanındaki diğer tarihçilerin önüne geçti.
En: After this discovery, Elif surpassed the other historians at the excavation site.
Tr: "İşte kanıt," diyerek madalyonu gösterdi.
En: Showing the medallion, she said, "Here's the proof."
Tr: Başta şüpheyle bakan tarihçiler, sonunda Elif’in haklı olduğunu kabul ettiler.
En: Historians who initially looked at her skeptically eventually acknowledged that Elif was right.
Tr: Ailesinin yeri, Efes tarihinin önemli bir parçasıydı.
En: Her family’s place was an important part of the history of Ephesus.
Tr: Elif artık hem ailesine hem de tarih bilimine olan güvenini kazanmıştı.
En: Elif had now gained confidence in both her family and the science of history.
Tr: Bu keşif, onun kariyerinde yeni bir sayfa açtı.
En: This discovery opened a new chapter in her career.
Tr: Aile geçmişine olan sevgisi ve saygısı daha da derinleşmişti.
En: Her love and respect for her family history had deepened even more.
Tr: Efes'in altın rengi ışıkları altında, Elif, ailesinin tarihini aydınlatmıştı.
En: Under the golden rays of Ephesus, Elif had illuminated her family's history.
Tr: Bu an, onun hayatında unutulmaz bir anı oldu.
En: This moment became an unforgettable memory in her life.
Tr: Ve böylece, Elif sadece kendi ailesi için değil, tarihin kendisi için de önemli bir katkı sağladı.
En: And so, Elif made not only an important contribution to her own family but also to history itself.
Tr: Güneş batarken, Efes’in harabeleri altında saklı kalmış hikayeler, bir bir gün yüzüne çıkıyordu.
En: As the sun set, stories hidden beneath the ruins of Ephesus were emerging one by one.
Vocabulary Words:
- ancient: antik
- passionate: tutkulu
- historian: tarihçi
- discover: keşfetmek
- ruins: harabeler
- columns: sütunlar
- excavation: kazı
- site: alan
- gateway: kapı
- depths: derinlikler
- secret: sır
- connection: bağlantı
- legend: efsane
- provide: sağlamak
- decision: karar
- oral: sözlü
- local: yerel
- investigate: araştırmak
- carefully: dikkatli
- cellar: mahzen
- medallion: madalyon
- emblem: simge
- significant: önemli
- acknowledge: kabul etmek
- confidence: güven
- contribution: katkı
- memory: anı
- twinkle: parıltı
- pounding: atmak
- career: kariyer
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.org |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company