Artistic Hearts & New Beginnings: A Summer Date at Prince Islands
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
Artistic Hearts & New Beginnings: A Summer Date at Prince Islands
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: Artistic Hearts & New Beginnings: A Summer Date at Prince Islands Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/artistic-hearts-new-beginnings-a-summer-date-at-prince-islands/ Story Transcript: Tr: Leyla, yaz...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/artistic-hearts-new-beginnings-a-summer-date-at-prince-islands
Story Transcript:
Tr: Leyla, yaz güneşinin yumuşak ışığında parıldayan Prens Adaları'na bakarken, kalbinin hızla attığını hissetti.
En: Leyla felt her heart racing as she gazed at the Prince Islands shimmering under the soft light of the summer sun.
Tr: Bu onun Emre ile ilk randevusuydu.
En: It was her first date with Emre.
Tr: Adalar, tarihi dokusu ve huzurlu atmosferi ile mükemmel bir arka plan sunuyordu.
En: The islands, with their historical texture and peaceful atmosphere, provided the perfect backdrop.
Tr: Leyla sanatçıydı; resim, mimari ve yaratıcı fikirlerle doluydu.
En: Leyla was an artist, full of paintings, architecture, and creative ideas.
Tr: Emre ise İstanbul'a yeni taşınmış bir yazılım geliştiricisiydi. Şehirde yeni deneyimler arıyordu.
En: Emre, on the other hand, was a newly moved software developer looking for new experiences in the city.
Tr: Leyla ve Emre, adanın meydanında buluştular.
En: Leyla and Emre met in the island's square.
Tr: Emre heyecanlı ama bir o kadar da temkinliydi.
En: Emre was excited but equally cautious.
Tr: Kalbinde hala eski aşkının izleri vardı.
En: There were still traces of his past love in his heart.
Tr: Leyla'nın ise içindeki sanatı kıymet bilen birine göstermek gibi bir arzusu vardı.
En: Leyla, on the other hand, had a desire to share her art with someone who appreciated it.
Tr: Birlikte sahil boyunca yürümeye karar verdiler.
En: They decided to walk along the coast together.
Tr: Ada sokakları, taş döşemeleri ve at arabaları ile romantik bir hava veriyordu.
En: The island streets, with their cobblestones and horse-drawn carriages, gave off a romantic air.
Tr: Emre, "İstanbul’a yeni taşındım," dedi.
En: Emre said, "I just moved to Istanbul.
Tr: "Burası çok güzel.
En: This place is beautiful.
Tr: Sen hep burada mı yaşıyorsun?"
En: Do you always live here?"
Tr: Leyla gülümsedi, "Evet, burası benim dünyam.
En: Leyla smiled, "Yes, this is my world.
Tr: Sanatçı olmak büyük bir tutku benim için."
En: Being an artist is a great passion for me."
Tr: Konuşmalar derinleşti ve Leyla cesaretini toplayarak çantasından bir defter çıkardı.
En: Their conversation deepened, and Leyla gathered her courage and took out a notebook from her bag.
Tr: "Bunlar benim İstanbul’daki en sevdiğim yerlerin eskizleri," dedi.
En: "These are sketches of my favorite places in Istanbul," she said.
Tr: Emre dikkatle incelemeye başladı.
En: Emre began to examine them carefully.
Tr: "Çok güzel çizmişsin, Leyla," dedi.
En: "You’ve drawn them beautifully, Leyla," he said.
Tr: "Bu binaların tarihi senin çizimlerinle canlanıyor."
En: "The history of these buildings comes alive through your drawings."
Tr: Emre sessizce baktı ve sonra derin bir nefes aldı.
En: Emre looked silently and then took a deep breath.
Tr: "Aslında sana bir şey söylemek istiyorum," dedi.
En: "Actually, I want to tell you something," he said.
Tr: "Yakın zamanda bir ayrılık yaşadım ve bu yüzden yeni insanlarla tanışmakta zorlanıyorum."
En: "I've recently gone through a breakup, and it's been hard for me to meet new people."
Tr: Leyla'nın gözleriyle empati dolu bir ifadeyle baktı.
En: Leyla looked at him with empathy in her eyes.
Tr: "Anlıyorum," dedi.
En: "I understand," she said.
Tr: "Hayat zor olabilir.
En: "Life can be tough.
Tr: Ama belki sanat ve yeni deneyimlerle iyileşebiliriz."
En: But maybe we can heal through art and new experiences."
Tr: Gün batarken, denizin üzerindeki kızıl ışık her şeyi daha da romantik yaptı.
En: As the sun set, the crimson light over the sea made everything even more romantic.
Tr: Leyla ve Emre bir bankta oturmuş, sessizce denizi izlediler.
En: Leyla and Emre sat on a bench, silently watching the sea.
Tr: Leyla'nın kalbi biraz daha hafiflemişti.
En: Leyla's heart felt a little lighter.
Tr: Emre'nin de içi rahatlamıştı.
En: Emre also felt more at ease.
Tr: "Bu güzel bir gündü," dedi Emre sessizliği bozarak.
En: "This was a beautiful day," Emre said, breaking the silence.
Tr: "Teşekkür ederim, Leyla."
En: "Thank you, Leyla."
Tr: Leyla gülümsedi, "Evet, ben de çok keyif aldım.
En: Leyla smiled, "Yes, I really enjoyed it too.
Tr: Tekrar görüşmek ister misin?"
En: Would you like to meet again?"
Tr: Emre başını salladı.
En: Emre nodded.
Tr: "Evet, kesinlikle.
En: "Yes, definitely.
Tr: Farklı olsak da, birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz var."
En: Even though we are different, we have so much to learn from each other."
Tr: Böylece, yaz akşamının serinliğinde, Leyla ve Emre, yeni bir başlangıcın mutluluğunu paylaşarak adım adım adayı keşfetmeye devam ettiler.
En: Thus, in the coolness of a summer evening, Leyla and Emre continued to explore the island, sharing the joy of a new beginning.
Tr: Leyla artık sanatını daha özgüvenle paylaşabiliyordu.
En: Leyla could now share her art with more confidence.
Tr: Emre ise geçmişin yükünü hafifletip geleceği umutla karşılıyordu.
En: Emre, meanwhile, was lightening the burden of the past and looking forward to the future with hope.
Tr: Ve ikisi de, farklı dünyalarına rağmen, eşsiz bir bağlantı kurmanın huzurunu yaşıyorlardı.
En: Despite their different worlds, they both enjoyed the tranquility of forming a unique connection.
Vocabulary Words:
- gazed: bakarken
- shimmering: parıldayan
- texture: doku
- peaceful: huzurlu
- backdrop: arka plan
- cautious: temkinli
- traces: izleri
- cobblestones: taş döşemeleri
- romantic: romantik
- air: hava
- examined: incelemeye
- sketches: eskizleri
- deepened: derinleşti
- gathered: cesaretini toplamak
- notebook: defter
- carefully: dikkatle
- drawings: çizimlerin
- empathy: empati
- crimson: kızıl
- silence: sessizliği
- lightened: hafiflemiş
- passion: tutku
- appreciate: kıymet bilen
- atmosphere: atmosfer
- unique: eşsiz
- desire: arzu
- explore: keşfetmeye
- confidence: özgüven
- gathered: topoyarak
- tranquility: huzur
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.org |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company
Commenti