A Merchant's Mistake and the Magical Market Mix-Up
Scarica e ascolta ovunque
Scarica i tuoi episodi preferiti e goditi l'ascolto, ovunque tu sia! Iscriviti o accedi ora per ascoltare offline.
A Merchant's Mistake and the Magical Market Mix-Up
Questa è una trascrizione generata automaticamente. Si prega di notare che non è garantita la completa accuratezza.
Capitoli
Descrizione
Fluent Fiction - Turkish: A Merchant's Mistake and the Magical Market Mix-Up Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/a-merchants-mistake-and-the-magical-market-mix-up/ Story Transcript: Tr: Ortaçağ pazarının ortasında, sıcağın ve...
mostra di piùFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/a-merchants-mistake-and-the-magical-market-mix-up
Story Transcript:
Tr: Ortaçağ pazarının ortasında, sıcağın ve gürültünün ortasında, genç bir tüccar olan Berk, umutla tezgahında duruyordu.
En: In the middle of the medieval market, amid the heat and the noise, a young merchant named Berk stood at his stall with hope.
Tr: Elinde parlayan bir tılsım vardı.
En: In his hand was a glittering charm.
Tr: Bu tılsımı satmak, adını duyurmak ve işini büyütmek istiyordu.
En: He wanted to sell this charm, make a name for himself, and grow his business.
Tr: Ancak karşılaştığı tek problem, tılsımın ne işe yaradığını tam olarak bilmiyor oluşuydu.
En: However, he faced one major problem: he didn't know exactly what the charm did.
Tr: Bu yüzden bir hata yapmıştı: tılsımın sihirli olduğunu sanıyordu, ama aslında işe yarar bir özelliği yoktu.
En: Thus, he had made a mistake: he thought the charm was magical, but in reality, it had no useful qualities.
Tr: Elif, bilge bir şifacı, pazarın kalabalığı içinde ender bir bitki arıyordu.
En: Elif, a wise healer, was searching the crowded market for a rare herb.
Tr: Berk'in elindeki tılsımı görünce, işine yarayabilecek bir şeyler bulabileceğine dair umutlandı.
En: When she saw the charm in Berk's hand, she hoped she might find something useful.
Tr: "Merhaba," dedi Elif, Berk'in tezgahına yaklaşarak.
En: "Hello," Elif said, approaching Berk's stall.
Tr: "Bu tılsım nedir?"
En: "What is this charm?"
Tr: Berk, heyecanla konuşmaya başladı. "Bu tılsım, size şans getirecek ve tüm dileklerinizi gerçekleştirecek."
En: Berk began to speak excitedly, "This charm will bring you luck and make all your wishes come true."
Tr: Bu sırada, Efe adında yaramaz bir büyücü çırağı onları izliyordu.
En: Meanwhile, a mischievous wizard's apprentice named Efe was watching them.
Tr: Efe, Berk'in tılsımından habersiz, eğlenceli bir şaka yapmak için tam zamanında oradaydı.
En: Unaware of Berk's charm, Efe was just in time to pull off a fun prank.
Tr: Gizlice Berk'in tezgahına yaklaştı ve farkında olmadan doğru tılsımı yanlış tılsımla değiştirdi.
En: He secretly approached Berk's stall and, without realizing it, swapped the real charm with a fake one.
Tr: Elif, Berk'in kuşkularını gideren sözlerinden etkilenerek parayı verdi ve tılsımı aldı.
En: Impressed by Berk's convincing words that dispelled her doubts, Elif handed over the money and took the charm.
Tr: Tezgahın diğer ucunda, Efe'nin gözlerine muzip bir parıltı hakimdi.
En: At the other end of the stall, a mischievous glint shone in Efe's eyes.
Tr: Ancak Berk, tılsımın yanlış olduğunu fark ettiğinde geç kalmıştı.
En: However, by the time Berk realized the charm was the wrong one, it was too late.
Tr: "Dur!" diye bağırdı, ama Elif kalabalıkta kaybolmuştu bile.
En: "Wait!" he shouted, but Elif had already disappeared into the crowd.
Tr: Şimdi, Berk hatasını düzeltmek zorundaydı.
En: Now Berk had to correct his mistake.
Tr: Tılsımının yanlış olduğunu ve bu yanlışı düzeltmesi gerektiğini kabullendi.
En: He accepted that the charm was wrong and needed to be fixed.
Tr: Hemen Elif'in peşine düştü.
En: He immediately went after Elif.
Tr: Elif ise, tılsımın kendisinde garip bir etki yarattığını ve etrafında tuhaf olaylar olduğunu fark ettiğinde durdu.
En: Meanwhile, Elif noticed that the charm had a strange effect on her and that odd things were happening around her.
Tr: O anda Efe, bir şeylerin ters gittiğini anladı.
En: At that moment, Efe realized something had gone wrong.
Tr: Şakası kontrolden çıkmıştı.
En: His prank had spiraled out of control.
Tr: Pazarda herkes tılsımın etkisi altında kalmış, büyülü olaylar yaşanıyordu.
En: Everyone in the market was affected by the charm, and magical events were unfolding.
Tr: Hayvanlar konuşuyor, eşyalar yer değiştiriyordu.
En: Animals were talking, objects were shifting places.
Tr: Efe, yaptığı hatayı düzeltmeye karar verdi.
En: Efe decided he had to fix his mistake.
Tr: Berk, Elif'i buldu ve durumu açıkladı.
En: Berk found Elif and explained the situation.
Tr: "Üzgünüm, yanlış tılsımı verdim. Bu bir hata," dedi dürüstçe.
En: "I'm sorry, I gave you the wrong charm. It was a mistake," he said honestly.
Tr: Elif biraz kızgın, ama aynı zamanda anlayışlıydı.
En: Elif was a bit angry but also understanding.
Tr: Efe de yanlarına geldi ve hatasını kabullendi.
En: Efe came over and admitted his fault.
Tr: "Bunu ben yaptım," dedi Efe, pişmanlıkla.
En: "I did this," Efe said remorsefully.
Tr: Üçü birlikte çalışmaya başladı.
En: The three of them began to work together.
Tr: Berk dikkatlice yanlış tılsımı değiştirdi.
En: Berk carefully swapped the wrong charm.
Tr: Elif, bilge bir şifacı olarak, gerekli bitkilerle büyüyü tersine çevirdi.
En: Elif, as a wise healer, reversed the spell with the necessary herbs.
Tr: Efe de büyü gücünü kullanarak kaosu dindirdi.
En: Efe used his magic to calm the chaos.
Tr: Nihayetinde, pazar eski haline döndü.
En: Eventually, the market returned to normal.
Tr: Bu olaydan sonra, Berk daha dikkatli ve dürüst bir tüccar oldu.
En: After this event, Berk became a more careful and honest merchant.
Tr: Elif, insanlara karşı biraz daha güvendi ve Efe, yaramazlıklarının sonuçlarını daha iyi anlamaya başladı.
En: Elif grew a bit more trusting of people, and Efe came to better understand the consequences of his mischief.
Tr: Pazarda, yaz günlerinin sıcaklığına rağmen, üçü de önemli bir ders almıştı: işbirliği ve dürüstlük her zaman kazanır.
En: Despite the heat of the summer days, they each learned an important lesson: cooperation and honesty always prevail.
Vocabulary Words:
- medieval: ortaçağ
- market: pazar
- noise: gürültü
- merchant: tüccar
- stall: tezgah
- glittering: parlayan
- charm: tılsım
- qualities: özellikleri
- healer: şifacı
- herb: bitki
- approaching: yaklaşarak
- luck: şans
- wishes: dilekler
- mischievous: yaramaz
- apprentice: çırak
- prank: şaka
- impressed: etkilendi
- doubts: kuşkular
- glint: parıltı
- disappeared: kayboldu
- mistake: hata
- crowd: kalabalık
- fixed: düzeltmesi
- spiraled: kontrolden çıktı
- chaos: kaos
- unfolding: yaşanıyordu
- honestly: dürüstçe
- remorsefully: pişmanlıkla
- necessary: gerekli
- understanding: anlayışlı
Informazioni
Autore | FluentFiction.org |
Organizzazione | Kameron Kilchrist |
Sito | www.fluentfiction.org |
Tag |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company