Info
“Her varlık, bu âlemde kendi kemal zirvesine ulaşma istikametinde ayrı bir yol takip eder. Tohumlar toprağın bağrında çatlar, sonra rüşeymleşir; rüşeymler, sertlerden sert taş ve toprak tabakasıyla boğuşa boğuşa gün...
mostra di piùTohumlar toprağın bağrında çatlar, sonra rüşeymleşir; rüşeymler, sertlerden sert taş ve toprak tabakasıyla boğuşa boğuşa gün yüzüne çıkar.
Filizler, bir ömür boyu yata-kalka ancak başağa, goncaya ulaşabilir.
Tomurcuk, yüz defa bağrını güneşe açar ve yüz defa gecenin karanlıkları karşısında gerilime geçer, sonra varlığa erer.
Çiçekler, tipiyle-boranla savaşa savaşa yol alır.
Anneler bin bir sancıyla ve inleye inleye doğum yapar.
Yavrular, bir “rüşeym” halinde anne karnında belirir, karanlıktan karanlığa intikal eder; şekillerin ve kalıpların her çeşidine gire gire, tam dokuz ay sonra, o gül-endam kâmetiyle dünyaya ayak basar.
Irmaklar çağlaya çağlaya, kayalara çarpa çarpa damınır, saflığa erer ve bulutun gözündeki damlalara denk hâle gelir.
Sular, ne zorluklarla buğu buğu yükselir ve bulutlaşır.
Varlık âleminde her şey, ama her şey sabırlı bir bekleyiş, bitmeyen bir azim ve direnişle hedefine doğru adım adım yol alır.
Ya varlığın en eşrefi insanoğlu?
“Her varlık, bu âlemde kendi kemal zirvesine ulaşma istikametinde ayrı bir yol takip eder. Tohumlar toprağın bağrında çatlar, sonra rüşeymleşir; rüşeymler, sertlerden sert taş ve toprak tabakasıyla boğuşa boğuşa gün...
mostra di piùTohumlar toprağın bağrında çatlar, sonra rüşeymleşir; rüşeymler, sertlerden sert taş ve toprak tabakasıyla boğuşa boğuşa gün yüzüne çıkar.
Filizler, bir ömür boyu yata-kalka ancak başağa, goncaya ulaşabilir.
Tomurcuk, yüz defa bağrını güneşe açar ve yüz defa gecenin karanlıkları karşısında gerilime geçer, sonra varlığa erer.
Çiçekler, tipiyle-boranla savaşa savaşa yol alır.
Anneler bin bir sancıyla ve inleye inleye doğum yapar.
Yavrular, bir “rüşeym” halinde anne karnında belirir, karanlıktan karanlığa intikal eder; şekillerin ve kalıpların her çeşidine gire gire, tam dokuz ay sonra, o gül-endam kâmetiyle dünyaya ayak basar.
Irmaklar çağlaya çağlaya, kayalara çarpa çarpa damınır, saflığa erer ve bulutun gözündeki damlalara denk hâle gelir.
Sular, ne zorluklarla buğu buğu yükselir ve bulutlaşır.
Varlık âleminde her şey, ama her şey sabırlı bir bekleyiş, bitmeyen bir azim ve direnişle hedefine doğru adım adım yol alır.
Ya varlığın en eşrefi insanoğlu?
Informazioni
Autore | Çağlayan Dergisi |
Organizzazione | Çağlayan Dergisi |
Categorie | Libri |
Sito | - |
- |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company