28 MAG 2021 · Suç örgütü lideri Sedat Peker'in ve kardeşi Atilla Peker'in, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'nın öldürülmesinin arkasındaki isim olarak işaret ettiği Korkut Eken, Atilla Peker ile Kıbrıs'a gittiklerini doğrulayıp cinayet iddiasını reddederken, Adalı'nın gazetesi Yeni Düzen, Abdullah Çatlı'nın da Adalı'nın öldürüldüğü sırada olay yerinde olduğunu yazdı. İddiaya göre, olay yerinde bir dördüncü isim daha vardı.
Yeni Düzen gazetesi yazarı Kanal Sim Genel Yayın Yönetmeni Sami Özuslu, dönemin Mağusa Adli Şube Amiri olan Tema Irkad'ın, Kutlu Adalı cinayetinde Çatlı ve 4'üncü bir kişinin daha bulunduğu yönündeki iddialarını yorumladı.
Konuşa Konuşa'da Gülten Sarı'nın konuğu olan Özuslu, iddialarla ilgili değerlendirmelerde bulundu ve, "Kutlu Adalı cinayeti üzerinden 25 yıl geçti. O dönemle ilgili travmaların tamamını tekrar yaşıyoruz. Ortaya çıkan itiraflar ve ifadelerle cinayetin nasıl aydınlatılamadığı sorusuna yanıtım çok basit: Aydınlatılmak istenmedi, çünkü çok önemli mevkilere kadar ulaşabilecek bir planlı cinayetti bu" dedi.
Özuslu şunları söyledi:
"Kıbrıs Türkler bu tür infazları geçmişte de yaşadı. Dün yeni bir bilgi ortaya çıktı. Susurluk'tan sonra bu cinayeti Abdullah Çatlı'nın işlediği yönünde bir konsensus oluşmuştu. Çünkü, Kutlu Adalı'nın Kıbrıs'ta ordunun envanterinde olmadığı söylenen Uzi marka silahla öldürüldüğü tespiti vardı. Aynı yıl sonunda, kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal cinayetinde de bu silahın kullanıldığı ve üzerinde de Abdullah Çatlı'nın parmak izleri olduğu söylendi. Ancak bu Susurluk'tan sonra, yani Abdullah Çatlı'nın Mehmet Özbay isimli kişi olduğu tespit edildikten sonra ortaya çıktı. Geçen aya kadar, 'cinayeti Abdullah Çatlı işledi, Çatlı da öldü ve dosya kapandı' diye bir bakış açısı vardı.
Dosya şimdi yeniden açıldı. Tema Irkad'ı yakından biliyordum. Polisken de çok cesur işler yapıyordu. Emekli olduktan sonra da, yazılar yazarak olayların üzerine gitti. Bunlardan biri de Kutlu Adalı cinayetiydi. Bu nedenle çok baskı gördü, evi, arabası yakıldı. Silahlı çatışma yaşadı. Çok büyük baskı gördü. Komutanlarla tartışmaya girdi.
Ama dün anlattığı hikaye, 2017 yılında kendisine yapılan bir itiraftan kaynaklandı. Dedi ki Irkad, 'Olay yerinde en az dört kişi vardı. Oradaki üç ismin, Abdullah Çatlı, Çatlı ile gelen Türkiye'den gelen ve tetiği çeken genç bir adam olduğunu söyledi ve diğeri de Hüseyin Demirci idi. O da birkaç yıl önce öldü. Demirci, 'Ben öldürmedim Adalı'yı' diyordu.
Atilla Peker'in söylediklerinden sonra, artık orta yerde Türkiye'de isimler var. Kimler var: Mehmet Ağar, Atilla Peker ve Korkut Eken. Bunlara Galip Mendi ve yardımcısı Enver diye biri eklendi. İsimler artmaya devam ediyor.
Mendi cinayetin işlendiği dönemde, burada albay olarak ve Sivil Savunma Teşkilatı başkanı idi. 2000 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanı olarak geri döndü. Çok net. Mendi, AİHM'de ifade verdi. 17 yargıcın karşısına çıktı. Son bir haftada ortaya çıkan, Korkut Eken ve beraberinde Peker'in geldiğini yeni öğreniyoruz. Çatlı'yı biliyorduk da kendileri bunu hiç söylememişti. Mendi'nin o dönem AİHM'e bu bilgiyi vermediğini, sakladığını öğreniyoruz.
Cevap verilmesi gereken soru şu: Korkut Eken, özel harekatçı bir MİT görevlisi olarak neden yanında Atilla Peker gibi birini getirsin ki. Atilla Peker bir devlet görevlisi değil ki..."