Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Değişim Başlıyor” sloganı ile duyurduğu 2020-2022 dönemi Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) ilan edilen hedeflerin geçen yıl açıklanan 2019-2021 YEP’i ile aynı sonu yaşaması, birkaç ay içinde tüm hedeflerin iflası kaçınılmaz görünüyor.
Ankara Rüzgârı’nda ekonomi ve iç politikadaki gelişmeleri değerlendiren Zülfikar Doğan, üst üste 9 aydan bu yana eksi büyüyen ekonominin birden bire 2020’den itibaren art arda üç yıl yüzde 5 büyümeye geçmesinin söz konusu olamayacağı görüşünde. Doğan “Yani bir anda Türkiye’ye 100-200 milyar dolar taze kaynak mı yağacak? İçerde ve dışarıda tüm iş insanları, girişimciler çılgın şekilde dev yatırımlar mı yapmaya başlayacak? Böyle bir hayali bir senaryo üzerine ekonomik program inşa edilmiş. Merkez Bankası’ndan aktarılan 80 milyar TL’ye rağmen bütçe açığı rekor kırarken, böyle bir hedefin konulması bir yanıyla ekonomik akıl dışı. Diğer yanıyla da oldukça yüklü zamların, vergi artışlarının planlandığının habercisi” diyor.
Üç yıl peş peşe yüzde 5 büyüme hedefine rağmen, işsizliğin çift hanede kalacağı ve ancak 2022’de yüzde 10’un altına ineceği öngörüsünün, hükümetin kendisinin de açıkladığı hedeflere inanmadığını gösterdiğini söyleyen Zülfikar Doğan analizini şöyle sürdürdü;
“Hükümetin yapmak istediği şey, her şeyin başına ‘yeni’ sözcüğü getirerek algı yaratmak. Aslında yasa gereği bu bir Orta Vadeli Program(OVP). Her yıl Ekim ayına kadar hükümetler üç yıllık OVP’yi açıklamak zorunda. Hükümet sanki bambaşka bir şeymiş gibi OVP’yi YEP yaparak yeni program, yeni ekonomik model vb. rüzgarı estirmeye çabalıyor. Türkiye’ye davet ettikleri IMF’nin muhalefet ile görüşmesine kızdılar. Neden? Çünkü bir ‘suçüstü’ hali söz konusu idi. IMF’yle basıldılar. Görüştükleri açığa çıktı. IMF’nin giderken bıraktığı rapora, hükümete verdiği ödevlere bakın, bunları şimdi YEP diye sunuyorlar. Bu gerçekte örtülü bir IMF programı. IMF, ‘çalışanlara geçmiş değil gelecek enflasyona göre düşük ücret zammı yapın’ dedi. Hükümet zaten bunu kamu kesimi toplu sözleşmelerinde hayata geçirdi. Memur ve işçilere gelecek yıl için yüzde 4+4 zam verdiler. Oysa 2020 için açıkladıkları enflasyon hedefleri bile bu zam oranının üzerinde. IMF, ‘KDV’yi, vergileri artırın, bankaları tarafsız bir üçüncü kuruma denetletin, batık krediler BDDK’nın açıkladığında fazla, bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 1,5’a düşürün’ dedi. Şimdi Albayrak’ın açıkladığı programda Vergi Reformu, 2002’den itibaren bankacılıkta yeni beyaz sayfa, bütçe açığı/milli gelir oranını 2022’de yüzde 1,5’a düşürme vaadi var. Bunlar IMF’nin talepleri. IMF’ye muhalefetle görüştüğü için kızdılar, yaygara kopardılar şimdi IMF’nin gönlünü alma programı ilan ediyorlar. Bu programın en büyük mağduru yapılacak yüklü zamlar, artırılacak vergiler ve düşük tutulacak ücretlerle, çalışan, ücretli, işçi, işsiz geniş kesimler olacak. Kaldı ki lojistik master planı, katma değerli makine üretimini yatırımlarına destek, tıbbi cihaz ve ilaç sektörüne destek, milli tarım, milli turizm master planları vs. hepsi geçen yıl açıklanan programda da vardı, hiç birisi hayata geçirilmedi. Aynısı açıklanan sözde YENİ programda da YENi diye pazarlanıyor. ”
1 Ekim’de açılacak TBMM’de iç politikanın da hareketleneceğini ve yeni ittifak modellerini aktaran Doğan’a göre, Davutoğlu’nun kuracağı parti ile Saadet Partisi’nin birleşmesi ve Davutoğlu’nun SP’nin başına geçmesi ihtimali öne çıkıyor.
Zülfikar Doğan’ın sıcak ekonomi ve politika yorumlarını buradan dinleyebilirsiniz.