İlaç Kullanmada Zamanlama / 2019 Şubat

5 feb 2019 · 11 min. 58 sec.
İlaç Kullanmada Zamanlama / 2019 Şubat
Descrizione

Zaman düz bir çizgi üzerinde değil, helezonik daireler şeklinde ilerler. Canlıların metabolizmalarının düzenlendiği iç sistemleri de zamanın devr-i daimine bağlı olarak çok çeşitli biyolojik saatlere uygun çalıştırılır. Bu biyolojik saatlerde...

mostra di più
Zaman düz bir çizgi üzerinde değil, helezonik
daireler şeklinde ilerler. Canlıların metabolizmalarının
düzenlendiği iç sistemleri de
zamanın devr-i daimine bağlı olarak çok çeşitli
biyolojik saatlere uygun çalıştırılır. Bu biyolojik
saatlerde bazen bir gün uzunluğu ölçü alındığı
gibi bazen yılları içine alan büyük devr-i
daimler söz konusudur. Mesela, Güneş’in yüzeyindeki
patlamalarla meydana gelen lekelerin
periyodik devr-i daimi ile vaşak ve tavşan
topluluklarının 11 yılda bir üremede zirve yapmaları,
benzer şekilde buğday üretimi ve bazı
balık sürülerinin düzenli aralıklarla büyük artışlar
göstermesi gibi, insan metabolizmasının
iç saatinde de gün içinde düzenlemeler vardır.
Tıp dünyası uzunca bir zamandır insan bedeninin
gün içindeki farklı zaman aralıklarında
değişik tepkiler verdiğini fark edip bu davranışları
incelemeye başladı. Günün belli zamanlarında
ağrılar azalırken, geceleri artması, açlık
ve yemek yeme ile uyku periyotlarına göre de
hormonlara ve sinir sistemine ait periyodik
iniş çıkışlı devr-i daimler açıkça görüldü.1
İnsanların fizikî ve ruhî yapılarında yıl,
mevsim, ay ve gün içerisinde belli değişmeler
olduğu ortaya çıkmıştır. Bu değişmeleri kişinin
biyolojik vücut ritimleri açısından inceleyen
bilim dalına “kronobiyoloji” denilmektedir.
Kronobiyoloji uzmanları, insanların içsalgı
bezlerinde, irade dışı çalışan sinir sisteminde,
su ve tuz dengesinde zamana bağlı olarak
belli değişmeler olduğunu ve bu değişmelerin
insanların ruhî yapıları üzerine tesir ettiğini
göstermiştir. Bu konuda çalışanlar, her insanın
kendine has bir beden ve ruh saatinin olduğu
görüşünde birleşmişlerdir.2 Ayrıca mekân açısından
biyolojik değişmeleri tespit eden çalışmalar
da yapılmıştır. Dünyanın kendi ekseninde,
Ay’ın Dünya etrafında ve Dünya’nın Güneş
etrafında, İlâhî irade ile yaratılan hareketlerine
ve konumlarına biyolojik ritim düzenlenmesinde
rol verilmiştir. Atmosferik çevre değiştikçe,
canlılarda da değişmeler görülmektedir.
1960’ların sonlarında, bilim adamları sentetik
bir kortikosteroid ilaç olan metilprednizolonun,
günün diğer zamanlarından ziyade,
sabah alındığında artrit ve astımı tedavi etmek
için daha güvenilir olduğunu buldular. Fred
Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi’nde bir
beyin cerrahı olan Eric Holland, “Bu ritimler,
radyasyon tedavisine verilen cevaplara da tesir
edebilir” demektedir. Ayrıca farelerde radyasyonun
uygulanması için en uygun zamanların
olduğunu göstermiştir.3
Kolon kanserinde ilk ilaç tedavisi başarısız
olan ve karaciğerinde 27 tümör odağı görülüp
ümit kesildiği için gönüllü olarak deneme
yapılmasına izin verilen 43 yaşında bir hasta,
ilaç alımı saatlerinin yeniden planlanmasıyla
kanserden kurtulmuştur. Onkolog Francis Lévi
bile hastasındaki bu neticeye önce inanamamış,
daha sonra kronoterapi’nin (zaman ayarlı
tedavi) savunucuları arasına girmiştir. Fransa’da
bulunan Warwick Tıp Okulu’nda çalışan
Lévi’ye göre zamanlama, bazen dozdan daha
önemli olmaktadır. İlk önce hasta metabolik
ritimlerinin daha iyi takip edilmesi için saat
benzeri bir cihaza bağlanmıştır. Hastanın çok
düzenli uyku-uyanma devreleri vardı ve Dr. Lévi’ye
göre muhtemelen tedavinin başarısına bu
durumun çok katkısı olmuştur. Ancak 10 sene
öncesine kadar, günlük ritimlerin (sirkadiyen
devreler) moleküler temellerini açıklayamamaları
ve klinik verilerin tutarsızlıkları, bu
yeni anlayışın yayılmasına engel oluyordu.4
Kemoterapi alan 186 kişiyi rastgele iki gruba
ayıran Lévi ve ekibi bir gruba biyolojik saatleriyle
uyumlu, diğer gruba ise standart düzende ilaç
vermiş, biyolojik saatlerle uyumlu ilaç alanların
%50’den fazlası iyi cevap verirken, standart şekilde
ilaç alanlarda bu oran ancak %29 seviyesinde
kalmıştır. Diğer bir çalışmada, sabahtan
kalb ameliyatına alınan 298 hastanın komplikasyon
ve operasyonun iyi gitmemesi riski, öğleden
sonra ameliyata alınan hastalara göre iki
misli fazla olmuştur. Cerrahın hasta seçiminin
bu istatistikte bir katkısının olmaması için aynı
doktorlar, ayrım yapmadan hem sabah hem de
öğleden sonra operasyon yapmışlardır.
2017 yılında Fizyoloji sahasında verilen Nobel
ödülünü, Jeffrey C. Hall, Michael Rosbash
ve Michael W. Young isimli üç ABD’li biyolog,
biyolojik ritimler konusundaki çalışmalarıyla
aldılar. Bu bilim insanlarının çalışmaları, bitkilerin,
hayvanların ve insanların biyolojik ritimlerinin,
Dünya’nın hareketiyle uyumlu halde
yaratılışının hikmetlerini aydınlatma yolunda
önemli bilgiler sunmaktadır. Kâinat kitabını
okumada örnek bir organizma olarak meyve
sineklerini kullanan araştırmacılar, günlük biyolojik
ritmi kontrol eden genleri buldular. Bu
genlerin gece boyunca artan ve gün içinde de
azalan bir protein ürettiğini keşfeden araştırmacılar,
bu proteinlerin, hücre içinde kurulmuş
SUBAT 2019 | ÇAGLAYAN 29
bir saat gibi, zamanı gelince belli bir ritimle çalıştırılan
bir mekanizmaya sebep olarak üretildiğini
gösterdi.
Genlerimizin yaklaşık %80’inin gece ve
gündüz ritimlerini (belki mevsimleri de) takip
ettiği tahmin edilmektedir. Zaten 40 yıldır, bilhassa
astım nöbetlerinin ve bayıltıcı epileptik
(sara) dalgalarının günlük belli ritimler hâlinde
geliştiği fark ediliyordu. Dokuların çoğunda
faaliyet yapan genlerin ifade ettikleri ürünler
sabah erken saatlerde ve öğleden sonra zirveye
çıkmakta, akşam yemeğinden sonra ve yatmadan
önce ise oldukça düşmektedir. Bütün bunlar,
insanın yaratılışında Allah’ın genlerimize
yazdığı “moleküler biyolojik saatler” vasıtasıyla
yürütülmektedir. Bu iç saatin çalıştırılması ile
ilgili hususlar aydınlatılabilirse, kanser dâhil
150’ye varan hastalığın tedavisinde önemli bir
safhanın aşılacağı tahmin edilmektedir.
mostra meno
Informazioni
Autore Çağlayan Dergisi
Organizzazione Çağlayan Dergisi
Sito -
Tag

Sembra che non tu non abbia alcun episodio attivo

Sfoglia il catalogo di Spreaker per scoprire nuovi contenuti

Corrente

Copertina del podcast

Sembra che non ci sia nessun episodio nella tua coda

Sfoglia il catalogo di Spreaker per scoprire nuovi contenuti

Successivo

Copertina dell'episodio Copertina dell'episodio

Che silenzio che c’è...

È tempo di scoprire nuovi episodi!

Scopri
La tua Libreria
Cerca