Fehim Taştekin: İran güvenli bölge konusunda Rusya’dan daha fazla alarmda

22 ott 2019 · 42 min. 29 sec.
Fehim Taştekin: İran güvenli bölge konusunda Rusya’dan daha fazla alarmda
Descrizione

120 saatlik ateşkes süresi doluyor, Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi “Suriye İhaneti” başlıklı oturum için toplanmaya hazırlanıyor, Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kobane-Menbiç ve muhtemelen İdlib’i görüşüyor. Türkiye...

mostra di più
120 saatlik ateşkes süresi doluyor, Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi “Suriye İhaneti” başlıklı oturum için toplanmaya hazırlanıyor, Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kobane-Menbiç ve muhtemelen İdlib’i görüşüyor.
Türkiye son Suriye operasyonunu Rusya’nın bilgisiyle ancak NATO desteğiyle gerçekleştirmiş görünüyor. Bu durum özellikle Tahran’da “Türkiye, NATO’ya Suriye desteğine karşılık İran’a karşı destek sözü mü verdi” kuşkusu doğmasına yol açıyor. Tahran’dan Ankara’ya sert mesajlar gönderilirken Erdoğan da İran’a üzüntülerini iletiyor.
Kartların yeniden karıldığı, sahadaki ittifakların yeniden şekillendiği bir dönemden geçiyoruz. Suriye Devlet Başkanı Esad’ın İdlib’i ziyareti buradaki harekatın eli kulağında olduğunu gösteriyor. Esad, Kürtlerden İdlib harekatı için destek isteyecek mi, Kürtler bunu hangi koşullarla kabul edecek? Bu ve benzeri soruları Fehim Taştekin ile konuştuk… İşte anlattıkları:
“Türkiye’nin 9 Ekim’de başlayan müdahalesiyle ilgili İran’ın tutumu hayli dikkat çekici. Tahran Tükiye’nin güvenli bölge fikrine karşı. Erdoğan da buna tepkisini gösterdi. Bunun birkaç nedeni var: İran, Türkiye’nin bütün aradaki gerilimlere rağmen NATO-Amerikan eksenine yani Amerikan oyununa dönme ihtimalini dışlamıyor.
Güvenli bölgenin eninde sonunda Suriye ve müttefikleri aleyhine bir plana dönüşeceğine inanıyorlar. Türkiye birkaç yıl önce güvenli bölge önerisini gündeme getirdiği andan itibaren bu şüphe var. Hatta Beşşar el Esad, Tahran’a gittiğinde dini lider Ali Hamaney güvenli bölge planlarının tehlikeli bir oyun olduğunu belirtip bunun önlenmesi için ortak hareket edilmesi gerektiğini söylemişti.
İran tıpkı Rusya gibi geliştirilen tüm hamlelerin Amerikan askeri varlığını bitirip bitirmeyeceğine bakıyor. Bugün gelinen noktada Trump’ın çekilme kararının yeni bir kurguya dönüştüğünü görüyoruz. Türkiye’ye alan açmanın Amerika’ya alan açmak olduğunu düşünen İran’ın durduğu yer açısından alarm nedeni olan bir gelişme.
Trump, Amerikan kamuoyundaki fırtınayı dindirmek için yeni bir kurguya yöneliyor. Senatör Graham’a bunu dört ayaklı bir hedefle dillendirmiş. İlk ayak Türkiye’nin güvenliğinin tarihi bir çözüm ile temini. İkincisi Kürtlerin güvenliğinin tarihi bir çözüm ile temini. Üçüncüsü IŞİD’in yeniden doğmasının önlenmesi. Ve en önemlisi Suriye petrolünün Suriye devleti ve İran’ın eline geçmesini önlemek için petrol sahalarının geliştirilmesi ve gelirin garantiye alınması amacıyla Suriye Demokratik Güçleri ve Amerikalılar arasında ortak bir teşebbüsün kurulması.
Bu çok ilginç bir durum. Buradaki petrol ABD’nin küresel hesaplarını etkileyecek bir büyüklükte değil ama Suriye’de oynanan oyunda ve yerel müttefiklerin finanse edilmesinde kayda değer. Bu yaklaşımla Trump, Kongre’de kendisine bir kalkan edinmiş oluyor. Fakat bu plan Türkiye’nin beklentilerine ters. Türkiye her şeyden önce ABD’nin Kürtlerle ilişkisinin kesilmesini istiyor. Özerkliğin mutlak surette dağıtılmasını şart koşuyor. Bunu hem Amerikalılardan hem Rusya üzerinden Şam’dan bekliyor.
Amerikalılar ateşkes sağlarken Ras’ul Ayn (Serekaniye) ve Tel Ebyad (Gire Spi) dışındaki bölgelerde Türkiye’ye garanti vermedi. Bu iki yerin dışındaki bölgeler için Rusya kapısını gösterdiler. Haliyle ateşkes bittiğinde sahadaki yeni durum, tamamen Ruslarla pazarlıkların nereye gideceğine bağlı. Rusya ise Suriye ordusunun intikalini sağlarken Türkiye’nin Kobani, Kamışlı gibi yerlere müdahalesine yeşil ışık yakmaz. Sadece Türkiye’nin şu an bulunduğu yerde kalmasına dönük bir al-ver süreci işletebilirler.
Erdoğan 12 gözlem noktası kurmayı yeni hedef olarak önüne koydu. Bunu Suriye kesinlikle istemeyecektir. Bu konuda olası taviz için Türkiye’nin Fırat’ın batısından ne kadar vazgeçip geçmeyeceği hesaba dikkate alınacaktır. Ayrıca operasyonun genişlemesi Amerikan cephesini de karşı önlemler (yaptırımlar) için tetikleyebilir. Bu pazarlıklara rağmen genişleme olmasa da ateşin kesilmeyeceği anlaşılıyor. Türkiye bulunduğu yerlere yığınak yapıyor. Nokta atışlarıyla saldırılarını sürdürebilir ve çok taraflı bir baskı mekanizması geliştirebilir.”
mostra meno
Informazioni
Autore Ahval
Sito -
Tag

Sembra che non tu non abbia alcun episodio attivo

Sfoglia il catalogo di Spreaker per scoprire nuovi contenuti

Corrente

Copertina del podcast

Sembra che non ci sia nessun episodio nella tua coda

Sfoglia il catalogo di Spreaker per scoprire nuovi contenuti

Successivo

Copertina dell'episodio Copertina dell'episodio

Che silenzio che c’è...

È tempo di scoprire nuovi episodi!

Scopri
La tua Libreria
Cerca