Dr. Yüksel Çayıroğlu Bati bilim dünyasında "Boşlukların Tanrısı" argümanı olarak kullanılan tanımlamayı ele alırken, din ile bilim arasındaki ilişkiyi ve Tanrı'nın varlığına dair tartışmaları detaylı bir şekilde inceliyor. Programın ana odak noktası, bilimin sınırlarını ve Tanrı'nın varlığını açıklamak için kullanılmasını içeren "Boşlukların Tanrısı" argümanıdır. İlk olarak, "Boşlukların Tanrısı" argümanının kökenlerini ve yaygınlığını açıklayan Dr. Yüksel Çayıroğlu, bu argümanın, bilimin henüz açıklayamadığı fenomenlerin Tanrı'nın varlığını kanıtladığı fikrini öne sürüyor. Özellikle, bilimin gelişmesine rağmen, henüz açıklanamayan fenomenlerin olduğunu ve bunların bazılarının Tanrı'nın müdahalesine bağlandığını belirterek , bu argüman, bilimsel boşlukların Tanrı'nın varlığına dair birer işaret olduğunu dile getirmektedir. Ardından, Dr. Çayıroğlu bu argümanın doğruluğunu ve mantığını sorgulayarak bilimin ilerlemesiyle Tanrı'nın varlığı arasında bir çatışma olmadığını savunur ve aksine bilimsel keşiflerin Tanrı'nın varlığını anlamak için bir yol olduğunu öne sürmektedir. Ayrıca, Müslüman bilim insanlarının tarih boyunca hem dini hem de bilimsel alanda başarılarına dikkat çekerek bu başarılar, bilimin Tanrı'ya inancı engellemediğini, aksine bilimsel keşiflerin dini inançları desteklediğini ileri sürer. Dr. Yüksel Çayıroğlu ayrıca, bilimin evrenin karmaşıklığını anlamak için bir araç olduğunu ve Tanrı'nın varlığını anlamak için bir ilham kaynağı olduğunu vurgular. Bilimin varlıkla ilgili boşlukları doldurmak yerine, daha derin anlayışlar ve hayranlık uyandıran sorular ortaya çıkardığını belirtir. Bu noktada, Allah'ın varlığına dair inancın, bilimsel keşifleri engellemediğini, aksine bilim ile din arasında bir uyum olduğunu savunur. Son olarak, Yüksel Hoca, dinin bilimin ilerlemesine engel olmadığını ve aksine bilimsel araştırmaları teşvik ettiğini vurgular. Ancak, bazı çevrelerin bilimi dinle çelişkili göstermeye çalıştığını ve bu nedenle bilimin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini öne sürdüğünü belirtir. Bu noktada, dinin bilimsel ilerlemeyi destekleyen bir güç olduğunu ve bilim ile din arasındaki anlayışın uyumlu bir şekilde gelişmesi gerektiğini vurgular. Genel olarak, bu bölüm, "Boşlukların Tanrısı" argümanının yanı sıra din ile bilim arasındaki ilişkiyi ve Tanrı'nın varlığına dair tartışmaları kapsamlı bir şekilde ele almakta ve bilimin varlığı anlamak için bir araç olduğunu ve Tanrı'nın varlığına dair inancın bilimsel keşifleri engellemediğini vurgulayarak, bilim ile din arasındaki uyumu ve anlayışı teşvik etmektedir.
mostra meno
Commenti